ويكيبيديا

    "أن لديها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • varmış
        
    • olduğuna
        
    • vardır
        
    • sahip olduğunu
        
    Gençti. Bir grubu varmış. Güvenli bir yerde olduklarını söyledi. Open Subtitles كانت شابة وجزء من مجموعة وقالت أن لديها مكان آمن
    Gençti. Bir grubu varmış. Güvenli bir yerde olduklarını söyledi. Open Subtitles كانت شابة وجزء من مجموعة وقالت أن لديها مكان آمن
    Rahmetli annesiyle de epey sağlıksız bir ilişkileri varmış gibi duruyor. Open Subtitles يبدو أيضا أن لديها علاقة غير صحية بدلا مع والدته المتوفاة.
    Asil amaçları olduğuna eminim ama güç toplama işine çok odaklanmıştı. Open Subtitles حسنا، أنا متأكّد أن لديها أهداف نبيلة، لكنّها اختارة الطريق السيطرة
    Nasıl olduğuna bakmaya gelmiştim çünkü üstünde çizikler filan olduğunu biliyordum. Open Subtitles أردت الذهاب لتفقدها لأعرف كيف تشعر لأنني أعرف أن لديها خدوشاً وأشياءاً في جسدها
    Kurtlar baldır kaslarına bayılır. Kafasında bir tane varsa, sizi temin ederim bacağında da bir tane vardır. Open Subtitles الديدان تحب عضلة الفخذ إن كانت لديها واحدة برأسها فأؤكد لكم أن لديها واحدة بساقها
    Bakın, onun burasının en büyük hissesine sahip olduğunu biliyorum, Open Subtitles انظروا .. أنا أعلم أن لديها قدر كبير من الخبرة
    Bir sürprizi varmış. Bize bu akşam söyleyecek. Open Subtitles تقول أن لديها مفاجأة ستخبرنا بها الليلة و تحتفل
    Sizin kurtardığınız kız. Beyaz bir keçisi varmış. Open Subtitles الفتاة التى أنقذتها لقد سمعت أن لديها عنزة بيضاء
    İlk testlere göre hormonal dengesizlikten kaynaklanan aşırı kusma krizleri varmış. Open Subtitles التحاليل الأولية تحدد أن لديها مرض الإرتجاع المسبب عن طريق عدم التوازن الهرموني
    Annem bana dediki... kimseye anlatamayacağı bir sırrı varmış. Open Subtitles لقد أخبرتني أمي أن لديها سراً يجب ألا تفشيه
    Onun tüm bu güzel şeylere sahip olduğunun farkına varmış. Open Subtitles هو فقط اكتشف أن لديها كل هذه الأشياء الرائعة
    Sanki işi yerine hobisi varmış gibi. Open Subtitles أي أن لديها هواية بدل من عمل حقيقي أساسا
    Derler ki hepimizi koruyan gizli bir ışığı varmış. Open Subtitles يقولون أن لديها ضوءً مرئياً يحمينا جميعاً؟
    Bugün doktora gitti meğersem vajinasında enfeksiyon varmış. Open Subtitles لقد ذهبت إلى الطبيب اليوم ولقد إتضح أن لديها إصابة بالمهبل
    Ama çok güzel olduğuna göre ona uygun zenginler olmalı. Örneğin Bay Rochester. Open Subtitles ولكنإن كانتبذاكالجمال، لا بد أن لديها خاطبون أثرياء.
    Hayır, sevgilisi olduğuna. Open Subtitles كلا, أقصد الجزء الذي تقول فيه أن لديها صديقاً
    Bence sadece olayları değiştirecek gücü olduğuna inanmak istiyor. Open Subtitles أعتقد أنها تريد أن تصدق أن لديها لقوة لتغيير الأشياء
    Ve bence seninle bir şansı olduğuna inanırsa, her şeyi yapacaktır, hatta kendi annesine bile sırtını dönebilir. Open Subtitles وأظنها ستفعل أي شيء إلى درجة أن تشي بوالدتها إذا ظنت أن لديها فرصة معك
    İddiaya girerim, kapıyı açacak hizmetçisi filan vardır. Open Subtitles أراهنك أن لديها خادمة أو شيئاً ما لتجيب على الباب.
    Görülüyor ki, Prenses Mia, bu gece buraya gelemeyecek ancak, eminim iyi bir mazereti vardır. Open Subtitles لابد أن الأميرة ميا قد واجهتها صعوبة منعتها من الحضور الليلة وأنا متأكدة أن لديها عذر كاف
    Niçin beni soyduğunu ya da nasıl insan üstü bir güce sahip olduğunu mu? Open Subtitles أن تكون عرفت لماذا قد تسرق مني أو كيف يبدو أن لديها قوة خارقة؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد