yaptığım şeyin korkunç olduğunu biliyorum. Beni bağışlamanı da beklemiyorum. | Open Subtitles | أعرف أن ما فعلته كان فظيعاً، لا أتوقع أن تسامحيني |
yaptığım şeyin korkunç olduğunu biliyorum. Senden beni affetmeni beklemiyorum. | Open Subtitles | أعرف أن ما فعلته كان فظيعاً، لا أتوقع أن تسامحيني |
yaptığım şeyin yanlış olduğunu ve sıkı çalışmanın yerine geçmeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن ما فعلته خطأ، ولا يوجد أي بديل للعمل الجاد. |
Fakat yaptıklarının gerekli olduğunu anlayıp devam ettiğin zaman bu kitabın sonsuza dek kapandığını fark edeceksin. | Open Subtitles | لكن عندما تكتشف أن ما فعلته كان لابد أن يتم ، وتبتعد عنه سوف تغلق هذه الصفحة إلى الأبد |
Mexico'da yaptıklarının çizmeyi aştığını... | Open Subtitles | أن ما فعلته في المكسيك كان خطوة مبالغ فيها جداً... |
Bu yaptığının bir çok kişiyi etkileyeceğini anlamalısın Şimdi senaryonun tamamını atmamız gerekecek, ve ben bütün gece yazarlarla birlikte yeni bir sürpriz son yazmak için uyanık olacağım. | Open Subtitles | أريدك أنْ تفهم، أن ما فعلته يؤثر على كل الناس، علينا أنْ نرمي النص الآن |
Yani bundan anlamam gereken, yaptığının bir tür merhamet gösterisi olduğu mu? | Open Subtitles | هل أفهم أن ما فعلته كانت شفقة؟ |
yaptığım şeyin ikimiz içinde en iyisi olduğunu anlamak zorundasın. | Open Subtitles | يجب أن تدركي أن ما فعلته كان أفضل شيء لكلانا |
Burada yaptığım şeyin doğru olduğuna inanan yeteri kadar iyi insan var. | Open Subtitles | كثير من الناس هنا يعرفون أن ما فعلته هو الحق |
O halde yaptığım şeyin kesinlikle gerekli olduğunun da farkındasındır. | Open Subtitles | إذا فأنتِ تعرفين أن ما فعلته كان ضرورياً للغاية |
yaptığım şeyin yanlış olduğunu biliyorum ve kendimi ahmak gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أعرف أن ما فعلته كان خاطئ وأشعر بأنني ذلك الأبله لقيامي بذلك الشئ |
Pekala, yaptığım şeyin, affedilemez olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | .. حسناً، أعرف أن ما فعلته كان لا يُغفر .. |
O an, yaptığım şeyin anlamsız olduğunu anlamalıydım ama pek sağlıklı düşünemiyordum. | Open Subtitles | كان علي أن أعلم أن ما فعلته كان بلا هدف أنا بالفعل لم أكن أفكر جيدا |
yaptığım şeyin aptalca olduğunu anlatmana gerek yok Raylan, bunun farkındayım. | Open Subtitles | لا أحتاج لتخبرني أن ما فعلت غبياَ أعرف أن ما فعلته غبي |
Biliyorum, yaptığım şeyin aptalca olduğunu biliyorum, ...ve gerçekten dersimi aldım. | Open Subtitles | ,أنا أعلم أنا أعلم أن ما فعلته كان غبيا و قد تعلمت درسي حقا |
Ama bazı insanların; yaptığım şeyin romantik olduğunu düşüneceğini düşünmek zorundaydım. | Open Subtitles | أعتقد بعض الناس سوف يظنون أن ما فعلته كان ... رومانسي. |
Babam gibi, Bra'tac'ı izlediler ve senin yaptıklarının Jaffa isyanını başlattığını söylediler. | Open Subtitles | أنهم أتبعوا (براتيك) أن ما فعلته بداية ثورتهم |
Bu nedenle, Myriad'ın yaptığının bir buluş olmadığını ve izole edilmiş BRCA genlerinin doğanın bir ürünü olduğunu anlatmak için bazı basit kavramları açıklamalıydık: Gen nedir? DNA Nedir? | TED | لذلك ، من أجل مناقشة أن ما فعلته Myriad لم يكن اختراعا و أن ال BCRA جين من منتجات الطبيعة كان علينا شرح بعض المفاهيم الأساسية ما هو ال gene ؟ ما هو ال DNA؟ |