Biraz ağırdan satmak istiyorsak, insanlar azar azar görmeli. | Open Subtitles | لذا يجب أن نأخذ بعض الحيطه , قليلا من الناس سيشاهده. |
Jesse, Biraz kokain alıp gidebilir miyiz buradan? | Open Subtitles | جيسي هل نستطيع أن نأخذ بعض الكوكايين ونخرج من هنا؟ |
- Biraz örnek alabiliriz sanırım. - Tabii. Sorun değil. | Open Subtitles | ـ أيمكن أن نأخذ بعض العينات ـ نعم ، بالتأكيد ، لا توجد مشكلة |
- Biraz örnek alabiliriz sanırım. - Tabii. Sorun değil. | Open Subtitles | ـ أيمكن أن نأخذ بعض العينات ـ نعم ، بالتأكيد ، لا توجد مشكلة |
Sihir hakkında Biraz daha fazla şey öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | نحن يجب أن نأخذ بعض الدروس حتى نتعلم السحر |
Biraz ara vermemiz gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن فقط أنه علينا أن نأخذ بعض الوقت بعيدا عن بعضنا |
Belki Biraz bekleyip bunu düşünmeliyiz. | Open Subtitles | ربما ينبغي أن نأخذ بعض الوقت والتفكير حول هذا الموضوع. |
sokağın karşısındaki yerde Biraz suşi yemeye ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك أن نأخذ بعض السوشي من ذلك المكان عبر الشارع؟ |
Biraz olsun zaman ayırıp bu vesileyle bir diyalog başlatılması büyük önem arz ediyor. | Open Subtitles | من المهم أن نأخذ بعض الوقت ونستغل هذه الفرصة لفتح حوار |
Kısacası, bugün sizinle okyanus maceralarımın bir kısmını paylaşmak, bana öğrettiklerinden Biraz bahsetmek, ve bu derslerden bazılarının, şu an karşı karşıya bulunduğumuz çevre mücadelesine nasıl katkıda bulunabileceğini düşündüğümü aktarmak istiyorum. | TED | و لذلك أود أن أشارككم اليوم بعضاً من مغامراتى فى المحيط و أخبركم بالقليل مما تعلمته منها و كيف فى إعتقادى يمكننا أن نأخذ بعض من هذه الدروس و نقوم بتطبيقها فى هذه التحديات البيئية التى نواجهها الأن |
Anne, Biraz jeton alabilir miyiz? | Open Subtitles | هل نستطيع أن نأخذ بعض التذكارات يا أمى؟ |
Jones, mekiğin, "party of five", kalkışa geçiyor... Anne, Biraz jeton alabilir miyiz? | Open Subtitles | هل نستطيع أن نأخذ بعض التذكارات يا أمى؟ |
Biraz dinlenmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نأخذ بعض الراحة و ألا سوف ننفجر |
Seninle Biraz laflamak isterdim. | Open Subtitles | -أعتقد أننا يُمكن أن نأخذ بعض الوقت سويةً |
Belki de FBI'nın yetki alanının dışında Biraz zaman geçirmeliyiz. | Open Subtitles | ربما علينا أن نأخذ بعض الوقت بعيداً خارج نطاق "مكتب التحقيقات الفدرالي" |
Bak, düşünüyorum da tüm bunlar geçtikten sonra belki Biraz izin yaparız, ne bileyim... | Open Subtitles | اسمعي, كنت أفكر, عندماينتهيذلك... يمكننا أن نأخذ بعض الراحة ونذهب الى مكانٍ ما. |
Biraz dinlenmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نأخذ بعض الراحة |
Ben derim ki Biraz küçük parmak alalım ve... | Open Subtitles | ... اقترح أن نأخذ بعض أصابع أيديهم و |
Biraz geç olduğunun farkındayız, Bay Wangchuck. Ama gelecek hafta bir defilemiz var ve acilen ayakkabı serimizin örneklerinden alabilir miyiz diyorduk. Ben tasarladım. | Open Subtitles | نحن نعلم اننا جئنا لك فى وقت قصير أ/واين تشك ولكن نحن عندنا معرض تجارى الأسبوع القادم وكنا نتسائل اذا كان من الممكن أن نأخذ بعض العينات فوراً |
Bu yüzden kendimize Biraz zaman ayırmaya karar verdik. | Open Subtitles | لذلك قررنا أن نأخذ بعض الوقت. |