ويكيبيديا

    "أن نأمل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • umut
        
    • umduğumuz
        
    • umalım
        
    • umudumuz
        
    Üretim araçlarının, çevreye tedarik zincirleri ve yeni alakalı DIY yapımcısı kültürü, daha büyük bir dağıtım yapay kıtlığı aşmak için umut olabilir. TED و توزيع اكبر لوسائل الإنتاج، سلاسل التوريد السليمة بيئيا ، و ثقافة جديدة لـ اصنع بنفسك يمكن أن نأمل في تجاوز الندرة المصطنعة.
    Ondan birşeyler öğrenebileceğini umut etmek zorundayız. Open Subtitles يجب أن نأمل أن نحصل علي بعض المعلومات منها
    Ülkenin bu kesiminde umduğumuz tek şey... Open Subtitles كل شيء يمكن لنا أن نأمل في في هذا الجزء من البلاد...
    Bu işin arkasında kim varsa, umalım ki annem ve eşim onlardan uzaktadırlar. Open Subtitles من وراء ذلك، يجب أن نأمل أن زوجتي ووالدتي في مكان بعيد عنهم
    Pekala, şimdi Ronon ve Yarbay Sheppard'ın kendi üzerlerine düşeni yaptığını umalım. Open Subtitles حسنا, الآن يجب أن نأمل أن العقيد شيبرد و رونن أكملوه جزئهم من المهمة
    Ruhu şekillendiren gücü anlayabilmek için bir umudumuz olabilir mi? Open Subtitles أيمكننا أبداً أن نأمل فى فهم القوة التى تشكل أرواحنا؟
    Bu sezonun da, geçen sezon kadar heyecanlı olmasını umut ediyoruz. Open Subtitles لا يمكننا سوى أن نأمل أن يكون هذا الموسم على نفس مستوى إثارة الموسم الماضي
    Yapabileceğimiz tek şey umut edip kendimizi saklamak. Open Subtitles كل ما نستطيعه هو أن نأمل في تغطية أنفسنا
    Pekala, o kabloların çalıştığını umut etmemiz gerek. Open Subtitles حسناً, يجب أن نأمل أن تكون تلك الأسلاك بخير
    Dönüşün için ne zaman umut besleyeceğimi dahi bilmiyorum. Open Subtitles أنا لم يعد حتى نعرف متى أنا يمكن أن نأمل في عودتك.
    Umabileceğimiz en iyi durum, tek umut ışığı karşı tarafa geçtiğimizde, orada bekleyen tanıdık birkaç yüz bulacak olmamız. Open Subtitles ...أفضل شيء يمكننا أن نأمل فيه ..الشيء الوحيد الذي يمكن أن يكون جيداً هو أنه عندما نعبر من هذا
    umalım ki zamanında bir karaciğer bulsun. Open Subtitles أن نأمل بأن تحصل على واحد في الوقت المناسب..
    umalım da geriye hâlâ kurtarabileceğimiz kadar bir şeyleri kalmıştır. Open Subtitles علينا أن نأمل بأن هناك لا يزال له ما يكفي من اليسار إلى إنقاذ.
    O zaman bugün burada bizimle olmadığını umalım. Open Subtitles حسنا علينا أن نأمل أنها ليست معنا اليوم... أليس كذلك؟
    Sayın Başkanım, oturumun sonunda başarıya ulaşma umudumuz var mı? Open Subtitles بإنجاز ماذا نستطيع أن نأمل بنهاية الجلسة سيدي اللورد؟
    Şimdi tek umudumuz... bunlardan birinin süphelimiz olması. Open Subtitles يتوجب علينا الآن أن نأمل وحسب أن إحدى نتائج البحث تلك هو المُشتبه به الذي نُريد إيجاده فعلاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد