Sanırım hepimiz aynı şeyi hissediyoruz ama bence bu hisle savaşmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد جميعنا نشعر بنفس الشعور. لكننا نحتاج أن نحارب تلك الغريزة. |
Sumter kalesinde Yankilere ateş açtıktan sonra, artık savaşmalıyız! | Open Subtitles | بعد أن أذقنا الشماليين الأوغاد نيراننا في حصن سامتر يجب علينا أن نحارب |
Ama en azından umutluyum ki bu savaşta kör gibi olmayan daha iyi tıbbi görüntüleme teknikleri ile savaşabiliriz. | TED | و لكن على الأقل أنا متفائل بأنه يمكننا أن نحارب في هذه المعركة بتقنيات أفضل للتصوير الطبي بطريقة لا نكون فيها عميانا. |
Peki beynimizin negatife sapmasına karşı nasıl savaşabiliriz? | TED | ولذلك كيف لنا أن نحارب التحيز السلبي للعقل؟ |
Sadece inanın." Üzgünüm millet, ama aydınlanma öncesi kilise çağına geri döndük ve buna karşı savaşmak zorundayız. | TED | حسناً أنا آسفة ، أيها الناس ، ولكن ها نحن نعود .. إلى الكنيسة قبل عصر التنوير ، ويتحتم علينا أن نحارب ذلك. |
Yani bu şey ile bir bıçak ile mi savaşacağız? | Open Subtitles | أمن المفترض بنا أن نحارب هذا الشئ بالسكين ؟ |
Bana sorarsan, bununla mücadele etmemiz lazım. | Open Subtitles | إذا سألتني، علينا أن نحارب هذا. |
Şehvet, umutsuzluk ve delilikle savaşamayız ama büyüyle savaşabiliriz. | Open Subtitles | الشهوة ، و اليأس ، و الجنون لا يمكننا أن نحاربهم لكن يمكننا أن نحارب السحر |
Birbirimizle didişmemeliyiz aksine birlikte mücadele etmeliyiz. | Open Subtitles | نحن لا يجب أن نحارب كل سوية لكن قتال سوية |
Medeniyetin kurtulması için iktidara karşı savaşmalıyız. | Open Subtitles | إذا بقيت الحضارة على قيد الحياة فيجب أن نحارب الطاقة |
Şimdi vazgeçemezsin. savaşmalıyız. | Open Subtitles | نستطيع أن نفعلها علينا أن نحارب هذا الشيء |
Bu tedavi hepimizi yokedecek Eğer özgürlük istiyorsak onlarla savaşmalıyız. | Open Subtitles | إن هذا الدواء سيقتلنا جميعناً إذا أردنا الحرية علينا أن نحارب من أجلها |
Başka suçlarla savaşabiliriz. | Open Subtitles | حسنًا, يمكننا أن نحارب بعض الجرائم الأخرى، |
bizi kontrol eden zulmü beraberce savaşabiliriz. | Open Subtitles | مع بعضنا, نستطيع أن نحارب الظلم والاستبداد الذي يتحكم بنا |
İşimiz kaderle savaşmak değil ama bu yolda birbirimize yardımcı olmak. | TED | فعملنا ليس أن نحارب القدر، بل أن نساعد الآخرين أثناءه. |
Korktuğumuz şeylerle savaşmak zordur. Bazen ufak bir yardıma ihtiyacımız olur. | Open Subtitles | من الصعوبه أن نحارب الأشياء التي نخاف منها , أحيانا نحتاج الي القليل من المساعده |
Senatoda kanımızın son damlasına kadar buna karşı savaşacağız. | Open Subtitles | ونحن في مجلس الشيوخ ننوي أن نحارب بشدة حتى آخر الطريق |
Diğerleri hakkında bilgimiz olmadığı hâlde nasıl savaşacağız? | Open Subtitles | كيف من المفترض أن نحارب (الآخرون) إذا نحن لا نعرف مَن يكونون حتى؟ |
Bana sorarsan, bununla mücadele etmemiz lazım. | Open Subtitles | إذا سألتني، علينا أن نحارب هذا. |
Onlarla baş edemeyiz. Danimarkalılarla savaşamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نضربه الآن ولا يمكننا أن نحارب "الدنماركيين"الآن |
Yapmalıyız mücadele etmeliyiz | Open Subtitles | نستطيع أن نفعلها علينا أن نحارب هذا الشيء |