Üzerinde çalıştıkları şey hakkında kimsenin herhangi bir fikrinin olmadığı ortak, dağıtılmış müzik yapma işine bunun nasıl uygulanacağını görmek istedik. | TED | أردنا أن نرى كيف أن هذا ينطبق على التعاون ، والتوزيع الموسيقى، حيث لا يدري أي من الأشخاص ما يعمل عليه. |
Bebek olma. Sadece ne kadar yükseğe zıplayacağını görmek istiyoruz. | Open Subtitles | لا تكن جباناً, نريد فقط أن نرى إلى إرتفاع ستصل |
Örümceğin dış dünyaya verdiği tepkiyi iç dünyasında neler olduğunu anlayacak şekilde görebiliyoruz. | TED | فالعنكبوت يستجيب للعالم بطريقة تمكننا أن نرى ونعرف ما يحدث في عالمه الداخلي. |
Bu davranışlarına mazeret değil fakat açıklamaya yardımcı ve topluluk olarak bu insanları da bizim gibi görmeliyiz. | TED | هذا لا يُبرّر تصرفاتهم، ولكنه يساعد في تفسير الأمر، وكمجتمع، علينا أن نرى أولئك الأشخاص أيضاً. |
Bu notayı çalıp hareketleri 250 kez büyüttüğümüzde bardağın sese tepki olarak nasıl titrediğini ve çınladığını açıkça görebiliriz. | TED | وعندما نعزف النوتة ونكبر الحركات 250 مرة، نستطيع بوضوح تاماً أن نرى كيف يتذبذب الكأس والصدى في استجابة للصوت. |
Yani Çin'in nasıl bir yol izlediği hakkında değerlendirme yapmaya çalışırken bunun tam tamına bir açık oturum olduğunu görüyoruz. | TED | لذلك عندما نحاول تقييم هذا السؤال عما إذا كانت الصين رائدة حقًا، فيمكننا أن نرى أنه ما زال جدلًا مفتوحًا. |
Uranüs'e tıklayacağım ve göreceğiz ki Uranüs uydularıyla beraber dönmekte. | TED | سأنقر بشكل مزدوج مجددا على أورانوس، ويمكننا أن نرى أورانوس يدور على جانبه جنبا إلى جنب مع أقماره. |
Kahve içip çene çalmak dışındaki o büyük dünyayı görmek isterdik. | Open Subtitles | أردنا أن نرى عالم أكبر بكثير من القهوة وسمك الرنغة والثرثرة |
Bu levhâ hattını tamamıyle farklı bir açıdan görmek de mümkün. | Open Subtitles | من الممكن أن نرى حدود الصفيحة هذه من منظورٍ مغاير تماماً. |
Karayipler'deki bu güzel adaların, birer Japon genelevine dönüştüğünü görmek çok üzücü. | Open Subtitles | من المحزن أن نرى جزر الكاريبي الجميلة تتحول إلى مواخير مُجهّزة لليابانيين |
Aslında hayat bu içini görmek istediğimiz bir Gizem Kutusunun parçası. | Open Subtitles | إنه جزء من غموض الصندوق الذي نتمنى أن نرى ما بداخله |
Bir yangın resmine tepki olarak insanların yanaklarındaki kızarıklıktan vücut ısılarının arttığını görebiliyoruz. | TED | باستطاعتنا أن نرى إذا كان الناس يطلقون حرارة من خدودهم استجابة لصورة اللهب. |
Düşüncelerinizin, beyninizi yaratışını görebiliyoruz, ki bu gerçekten nasıl çalıştığına dair kilit noktadır. | TED | يمكننا أن نرى أفكارك تخلق دماغك، والذى هو فى الحقيقة مفتاح لكيف يعمل. |
- Bunu görmeliyiz. - Standart araştırma görevi için izin veriyorum. | Open Subtitles | علينا أن نرى هذا لديكم تصريح بالقيام برحلة إستكشافية |
Enflasyondan sonra, a sıl petrol fiyatlarının ikiye ya da üçe katlandığını görebiliriz. | Open Subtitles | نستطيع أن نرى أسعار النفط الحقيقية تضاعفت إلى مرتين أو ثلاثة بعد التضخم |
Bunun hepsini görüyoruz çünkü yanma ayrıca ışık da yaratıyor. | TED | نستطيع أن نرى كل ذلك لأن الاحتراق يكون ضوءاً أيضاً. |
Bekleyip göreceğiz. | Open Subtitles | حسنا، سيكون لدينا لمجرد أن نرى ذلك الحين، هاه؟ |
Yine de, görmeyi çok istedik. Uçağın inşa aşamasında yardımlaştık. Gökyüzünde ve karada, Olması gerektiği gibiydi. | TED | مع ذلك، أردنا جميعا بشدة أن نرى الطائرة التي ساعدنا في بنائها في السماء، فوق الأرض، كما يفترض بها أن تكون. |
Senin ayağı görelim madem. İşte böyle, hadi Koca Ayak. Göster. | Open Subtitles | حسناً هل يمكننا أن نرى القدم ها هو صاحب القدم الكبيرة.هيا |
Atomlar, göremeyiz. Hiç kimse de göremeyecek. | TED | لا نستطيع أن نرى الذرات ولا أحد سيستطيع رؤيتها أبداً. |
İçinde olduğumuz ortamı istediğimiz gibi görürüz, hem de ne zaman istersek. | Open Subtitles | نحن نختار أن نرى بيئتنا بأي هيئة مثلما نُريد .. مهما تمنينا |
Bıraksaydık da bu hergele hala hayatta kalır mıydı bakalım. | Open Subtitles | أفترض أن علينا أن نرى إن كان هذا الحقير حيا |
Ne gelecek bir bakayım, Aaa, evet Roger Maris... | TED | أنت من فارغو، داكوتا الشمالية. اسمح لي أن نرى ما يأتي. |
Ayaklarının altını göreyim. | Open Subtitles | اسمحوا لي أن نرى قيعان من قدميك. قدمك اليسار. |
Burada, onları içeri Voight mu yoksa kız mı içeri aldı göremiyoruz. | Open Subtitles | الآن لا نستطيع أن نرى هل فويت أو الفتاة سمحوا لهم بالدخول |
Görecek bir şey yok burada. | Open Subtitles | لا يوجد شيء أن نرى هنا. |