Senin ve adamlarının yardımınla zombi virüsüne karşı bir aşı yapabiliriz. | Open Subtitles | بمساعدتك أنت و رجالك يمكننا أن نصنع لقاح ضّد فيروس الزومبي |
Güzel ya da çirkin ürünler yapabiliriz, sürdürülebilir ya da değil, ekonomik ya da pahalı, işlevsel ya da işe yaramaz. | TED | يمكننا أن نصنع المنتجات الجميلة أو القبيحة، المستدامة أو غير المستدامة، بسعر معقول أو مكلف، العملية أو عديمة الفائدة. |
Böylece bilim yapabiliriz ve bununla yaşamımızı kolaylaştırabililiriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نصنع العلوم ، وبواسطة العلم نستطيع أن نحسّن حياتنا |
Değişim istiyorsak gerekçelendirmesini yapmalıyız. | TED | إن أردنا التغيير، علينا أن نصنع حالة له. |
Bundan hemen bir "sashimi" yapmalıyız. | Open Subtitles | تعلم, يجب أن نصنع ساشيمي في المرة القادمة |
O zaman onu bu perişan durumdan çıkararak bir iyilik yapalım. | Open Subtitles | إذاً يجب علينا أن نصنع له معروفاً ونخرجه من كل هذا البؤس. |
Bir kere formulü aldık mı, bunu mutfakta bile yapabiliriz. | Open Subtitles | بمجرد أن نحصل على الوصفه سنستطيع أن نصنع الماده فى المطبخ |
Ve eğer gerekirse, daha fazla yapabiliriz. | Open Subtitles | وإذا لزم الأمر، يمكننا أن نصنع منع المزيد. |
Çok daha büyük bir şey yapabiliriz! | Open Subtitles | بإمكاننا أن نصنع شيئاً أكبر من ذلك بكثير |
"Manasız görünen şeylerden mana çıkarmaya çalışmaktan başka ne yapabiliriz ki." | Open Subtitles | ماذا بوسعنا أن نفعل سوى أن نأخذ ما يبدو بلا معنى ونحاول أن نصنع منه شيئاً ذي معنى |
Sırf bu sesten ayrı bir albüm yapabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نصنع البوماً كاملاً من هذا الصوت |
Fakat biz de birşeyler yapabiliriz. | TED | لكن نحن أيضا يمكننا أن نصنع شيئا. |
bence yapabiliriz. Milyarlarca insanı, üzerlerinde oturdukları toprakları talan etmeden besleyebileceğimiz bir gerçek. | TED | أنا أعتقد بوضوح أننا نستطيع أن نصنع طعاماً سوف يُطعم مليارات من الناس بدون اغتصاب الأراضي التي يعيشون عليها . |
Veridian Dynamics'te turpu insanların yiyemeyeceği kadar baharatlı bile yapabiliriz ama yapmıyoruz, çünkü o zaman yiyemezler. | Open Subtitles | في فريديان ديناميكس نستطيع أيضاً أن نصنع فجلاً حاراً جداً لا يتمكن الناس من أكله حتى ولكننا لن نفعل ذلك لأن الناس لن تتمكن من تناوله |
Evet, belki bir t-shirt yapabiliriz. | Open Subtitles | نعم, ربما علينا أن نصنع قميصا, صحيح؟ |
Süsleme yapmalıyız ve kendi Gizli Santa yapmalıyız. | Open Subtitles | ينبغي علينا ان نقوم بالتزيين و يجب أن نصنع سر سانتا الخاص بنا |
Değişiklikler yapmalıyız. | Open Subtitles | ،و نتوقّع نتائج مرضية علينا أن نصنع التغيير |
Bir şey duyabiliyorum. Bir anten yapmalıyız. | Open Subtitles | يمكنني سماع شيء علينا أن نصنع هوائي |
-Baba, krep yapalım mı? -Krep mi? | Open Subtitles | هاي, هاي, أبي, هل يمكننا أن نصنع المزيد؟ |
Parlatıcımızı lavanta yağıyla mı, fıstık yağıyla mı yapalım? | Open Subtitles | هل يجب أن نصنع ملمع الشفاه الخاص بنا بنكهة اللافندر أو زيت الفستق؟ |
Hatta en iyisi maçı boşverip yorgan dikelim ya da birbirimizin saçını yapalım. | Open Subtitles | الأفضل من ذلك أن نترك المباراة و يمكننا جميعاً أن نصنع لحاف و ننسجه لبعضنا البعض |