Dinleme imkanımız yokken, orasının Rus güvenli evi olduğunu bilmemiz gerek ve bunu kesin olarak bilmeliyiz. | Open Subtitles | بدون أن نسمع، علينا أن نعلم أن ذلك منزل آمن للمخابرات الروسية، ونريد أن نعرف ذلك بشكل قطعي |
Bayan, yeni dünyaya girmeye yeterince uygun olup olmadığınızı bilmek istiyoruz. | Open Subtitles | سيدتي، نحن نريد أن نعلم أن كنت مناسبة للدخول للعالم الجديد |
Ne kadar ve ne hızda bilmemiz gerekiyor, böylece dünya ve toplumlar yaklaşan yükselmeye göre plan yapabilirler. | TED | يجب علينا أن نعلم كم سيرتفع ومتى سيرتفع حتى يستطيع العالم ومجتمعاته أن يخطط لارتفاع مستوى البحر القادم |
Peki elinizde bilgi olduğunu nereden bileceğiz? | Open Subtitles | حسناً، كيف لنا أن نعلم أن لديكم شيئاً ما؟ |
Aynen. İşinden niye atıldın nereden bilelim? ! | Open Subtitles | وكيف لنا أن نعلم لماذا تم طردك من عملك ؟ |
Ona ne olduğunu bulmamız gerek. | Open Subtitles | حسنا , يجب علينا أن نعلم ما الذي حدث لها |
Eminim hepsi ölmüştür. Onu bilemeyiz, Rodney. | Open Subtitles | أنا متأكد تماما أنهم كلهم موتى لا يمكن أن نعلم ذلك, رودني |
Orijinal, değerli ve hatta güzel çıktılara götüren en azından böyle bir tane süreç biliyoruz: Evrim süreci. | TED | يحدث أن نعلم بعمليةٍ واحدةٍ على الأقل أدت إلى خرجٍ مبتكر قيّم وجميلٍ أيضاً، عملية التطور. |
Yönümüzü gösterecek bir pusula olmadan kaderimizin doğruyu aramak mı yoksa kulağımıza fısıldayan şeytanlara itaat etmek mi olduğunu nasıl bilebiliriz? | Open Subtitles | بدون بوصلة تقودنا .. فكيف لنا أن نعلم أن قدرنا أن نعمل صالحاً؟ أو أن نطيع الشياطين التي تهمس في أذاننا؟ |
Vashtar, sen bana veya halkımıza hiç bahsetmedin ama bilmeliyiz... | Open Subtitles | (عشتار,) لم تخبرنى مطلقآ أو تخبر قومنا،وسنرحل دون أن نعلم. |
- Ama bu uçağı kimin uçuracağını bilmeliyiz! | Open Subtitles | ولكن يجب أن نعلم من سيقود هذه الطائرة |
Benzer biçimde, uzaydaki durumdan etkilenebilecek elektrik veya telefon şebekesi gibi büyük bir sistemimiz varsa şartların nasıl olacağını bilmeliyiz ki, etkileri aza indirmeye çalışabilelim. | Open Subtitles | كذلك حال الأنظمة الكبيرة لدينا مثل أنظمة الطاقة أو خطوط التليفون التي من الممكن أن تتأثر بطقس الفضاء نريد أن نعلم كيف يسير الطقس |
Dediklerin doğru ama senin ne yaptığını ve nerede olduğunu bilmek zorundayız. | Open Subtitles | ماتقولينه صحيح لكن يجب أن نعلم إلى أين وصلتِ وأين أنتِ بالضبط؟ |
Özellikle, insanların adaletsizce davranıldıklarındaki tepkilerine serotoninin nasıl etkileyeceğini bilmek istedik. | TED | تحديداً، أردنا أن نعلم كيف لسيروتونين يمكن أن يؤثر على الطريقة التي يتصرف بها الناس حين يتم معاملتهم بطريقة غير عادلة |
Sayın başkan yardımcısı, gerçekten bilmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | السيد نائب الرئيسة , من الأهمية الفائقة أن نعلم |
Tuhaf bir soru olduğunun farkındayız ama dün Adrian Zayne 911'i aradığında ikinizin nerede olduğunu bilmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | نحن ندرك أن هذا سؤالاً غريباً، ولكننا بحاجة أن نعلم أن كنتما ليلة الأمس، |
O bilgi olmadan, Sykes gitse bile Depo hâlâ korunmasız olacaktır. | Open Subtitles | و ان قضينا عليه دون أن نعلم نواياه فالمستودع سيكون دائما في خطر أعتقد أن هناك شيئا اخر يزعجك |
Ne olacak sonra ne bilelim | Open Subtitles | كيف لنا أن نعلم ما هي بعد ذلك ؟ لن نعلم |
Şimdi buna hangi duygunun neden olduğunu bulmamız gerek. | Open Subtitles | الآن علينا أن نعلم ما هو الإنفعال الذي تسبب في ذلك. |
Ama gerçekten siz mi aradınız bilemeyiz. | Open Subtitles | لكن من المستحيل علينا أن نعلم بأنك المتصلة الفعلية |
Bilmememizi istesen de biliyoruz. | Open Subtitles | هناك شيئ يحدث وأنتي لا تريديننا أن نعلم عنه ، لسبب ما |
Bu zamanın, bu kayıpların ruhumuza ne yapacağını nereden bilebiliriz? | Open Subtitles | كيف لنا أن نعلم الوقت، والخسائر ماذا سيفعل هذا بأرواحنا؟ |
Albie, eğer devreden çıkmak istiyorsan, en azından haberimiz olsun. | Open Subtitles | ألبي، إذا أردت الإختفاء فعلينا أن نعلم بذلك على الأقل. |
Ona karşı çalıştığımızı öğrenirse farkına varmadan öldürür bizi. | Open Subtitles | إذا شكت أننا نتآمر ضدها، فسوف تقتلنا قبل أن نعلم بذلك. |