Bakın, burada öylece oturamayız. Bir şeyler yapmamız lazım. | Open Subtitles | . انظر , نحن لا نستطيع ان نجلس هنا فقط . نحن يجب أن نفعل شئ |
- Bir şeyler yapmamız lazım. | Open Subtitles | هناك الكثير منهم . حسناً ، نحن يجب أن نفعل شئ |
- Bir şeyler yapmamız lazım. - Görevimiz o değil. | Open Subtitles | نحن يجب أن نفعل شئ تلك ليست مهمتنا |
Belki de her çubuk için başka bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | . ربما يجب أن نفعل شئ ما مختلف بكُلّ لوح |
Pedlere bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | نعم , يجب أن نفعل شئ بخصوص الوسادات |
Bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | إذا فعلوا أعتقد بأننا يجب أن نفعل شئ |
Hayır bir şeyler yapmalıyız dostum. | Open Subtitles | لا، لابد أن نفعل شئ كبير يا رجل |
Bakın, belki birlikte başka şeyler yapabiliriz. Bayan Robinson, sinemaya gitmek ister misiniz? | Open Subtitles | أنظري نحن نستطيع أن نفعل شئ أخر سوية، سّيدة (روبنسن)،هل تحبين الذهاب لمشاهدة فلم |
Belki bir şeyler yapabiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا أن نفعل شئ. |
Bir şeyler yapmamız gerektiğini söylüyorum. | Open Subtitles | أقول بأنه يجب علينا أن نفعل شئ |
Bir şeyler yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شئ حيال هذا |
Hiç ummadığı bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نفعل شئ لا يتوقعه |
Belki onunla bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب أن نفعل شئ به |
- Hayır, bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شئ ما |
- Bir şeyler yapmalıyız! - Selam Chlo, harikasın. | Open Subtitles | ينبغي أن نفعل شئ - مهلا، كلو، اهدأي - |
Belki bir şeyler yapabiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا أن نفعل شئ. |