ويكيبيديا

    "أن هذا النوع من" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ki bu tür
        
    • bu gibi
        
    • bu tarz
        
    Umuyorum ki bu tür sanat sezgi ve gelecekte onu yapay zekâya nasıl uygulayacağımızla ilgili farklı düşünmemize yardımcı olacaktır. TED أملي أن هذا النوع من الفن سيساعدنا أن نفكر باختلاف في حدسنا وكيف نطبق هذا على الذكاء اصطناعي في المستقبل.
    (Gülüşmeler) Her neyse, aslında, şunu biliyoruz ki bu tür oluşumlar, birçok çalışmadan sonra, şunu biliyoruz ki bu tür oluşumlar, yaşayan birer canlılar. TED (ضحك) على كل حال، في الواقع، نعلم أن هذا النوع من التكوين، بعد دراسات مستفيضة، نعلم أن هذا النوع من التكوينات هو كائنات حية.
    Eskiden bu gibi detayların önemli olduğuna da inanırdım. Open Subtitles كنت أؤمن أن هذا النوع من التفاصيل له أهمية.
    Eskiden bu gibi detayların önemli olduğuna da inanırdım. Open Subtitles كنت أؤمن أن هذا النوع من التفاصيل له أهمية.
    Gerçekten de bu tarz bir sistemin sadece iki çeşit sonuç üretebilmesine şaşırmamak gerekir: sessizlik veya gürültü. TED فليس من غير المتوقع إذًا أن هذا النوع من الأنظمة لا ينتج سوى نوعين من النتائج: الصمت أو الضجيج
    Sadece, gençliğimin Züppesi, benim sevgili arkadaşım, babamın bu tarz bir hayatın artık yaşamaya değmediğini düşünmesine inanamadım. TED لم أستطع تصديق أن أبي، أدونيس شبابي، صديقي العزيز جدًّا، سيعتقد أن هذا النوع من الحياة مازال يستحق أن يُعاش.
    Biliyorum internette bu gibi siteler var ama 12 yaşındaki çocuğun ölü birinin paparazzi fotoğraflarına bakması? Open Subtitles أنا أعلم أن هذا النوع من المواقع الالكترونية موجود ولكن فتاة بعمر الـ 12 عاما تنظر لصور لجثة تم التقاتها من مصوري الأخبار ؟
    (Gülüşmeler) Bildiğiniz gibi, insan eskiden beri diğer insanların, çevresindekilerin farklı, garip, ciddi biçimde depresif ya da şimdilerde şizofreni dediğimiz gibi oldukları konusunda gözlem yaptığında, bu gibi hastalıkların vücuda girmiş olan şeytani ruhlardan kaynaklandığı konusunda emin olmuştur. Eski zamanlarda bu hastalıkların tedavisi TED (ضحك) كما تعلمون، منذ أن كان عند الانسان مفهوم أن يكون بعض الأشخاص الآخرين، زملائه، مختلفين، غريبين، مكتئبين بشدة أو ما يعرف الآن بالفصام، فقد كان متأكدا أن هذا النوع من الأمراض يجب أن يكون سببه الأرواح الشريرة التى تتملك الجسم. لذلك كانت الطريقة لعلاج هذه الأمراض
    Çok tatlısın, fakat,bak... biliyorsun bu tarz şeyler... bana göre değil. Open Subtitles لقد كان عملا لطيفا منكِ، ولكن اسمعي، أنت تعرفينني بما يكفي لتعلمي أن هذا النوع من الاحتفالات ليس المفضل لدي.
    Ama söylemeden edemeyecegim, bu tarz bir anlasma bozulmasi zor bir anlasma olabilir. Open Subtitles ولكن على الإعتراف أن هذا النوع من الإتفاقيات من الصعب تحطيمه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد