Eh, bana söylemek istemediğin bir şey olduğu çok açık. | Open Subtitles | حسناً، من الجلي أن هناك شيئاً ما ترفض إخباري به |
Bu dünyada senin bunu yapmanı izlemekten daha iyi bir şey olmalı ama ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | كنت أعلم أن هناك شيئاً ما في هذا العالم أفضل من مشاهدتك وأنتِ تقومين بهذا لكنني سأكون ملعوناً لو عرفته |
Bak, ben bir şey olduğunu düşünüyorum. Şey kötü, belki. | Open Subtitles | أترين ، أعتقد أن هناك شيئاً ما شيء شرير ، ربما |
Sizce orada Eric ve sigortacı bayan arasında bir şeyler mi var? | Open Subtitles | هل تعتقد أن هناك شيئاً ما يحدث بين إريك وسيدة التأمين ؟ |
Sanırım sebebi şu; çünkü hepimiz oralarda bir şeyler olduğunu hissediyoruz. | TED | والآن أعتقد أن السبب هو آننا جميعاً نشعر أن هناك شيئاً ما يحدث هناك. |
Eğer bana söylemediğin bir şey varsa bunu şimdi duymam gerek. | Open Subtitles | لو أن هناك شيئاً ما لم تخبريني به، فأنا بحاجة لمساعه الآن |
Ölmeden önce yapmak istediğin bir şey olmalı! | Open Subtitles | و لكن لابد أن هناك شيئاً ما تود فعله قبل أن تموت |
Hayır, açıkça bir şey var,nedir o? | Open Subtitles | حسناً لا ، من الواضح أن هناك شيئاً ما ما الأمر؟ |
Kocamın önünde söylemek istemediğim bir şey olduğunu mu düşündünüz? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن هناك شيئاً ما لا أود قوله أمام زوجي؟ |
Yapabileceğimiz bir şey olmalı. | Open Subtitles | لا بد من أن هناك شيئاً ما يمكننا أن نفعله |
Kesinlikle içinde bir şey vardır. | Open Subtitles | أقسم أن هناك شيئاً ما في الداخل. |
- Kafama bir şey takıldığını kim söyledi? | Open Subtitles | من قال أن هناك شيئاً ما يضايقني؟ |
Bence kasırga sırasında size bir şey oldu... belki de anlayamadığınız bir şey. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك شيئاً ما حدث لك أثناء الإعصار ...شيئاً ما ربما أنت لا تفهمه |
Canını sıkan bir şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك شيئاً ما يحدث لك |
Bilmiyorum,bu işte ters bir şey var gibi. | Open Subtitles | لا أعلم، أشعر أن هناك شيئاً ما خطأ |
Bilmiyorum, ben Miles sonra bir şey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم . أعتقد أن هناك شيئاً ما (يسعى وراء (مايلز |
Ama aynı zamanda sebep baskı ve yanlış bir şeyler olsa bile yapılan aktiviteye devam etme arzusudur. | TED | لكنه أيضًا في كثير من الأحيان بسبب الضغط أو الرغبة في الاستمرار بالرغم من حقيقة أن هناك شيئاً ما خاطئاً. |
Yukarıya içecek bir şeyler almak için çıktığımda, camdan baktım ve o an yapıyor olmam gereken başka bir şeyi fark ettim ve bu manzarayla karşılaştım. | TED | وعندما صعدت للأعلى لأحضر شيئاً أشربه، نظرت خارج النافذة أدركت أن هناك شيئاً ما كان من المفترض أن أفعله وهذا ما شاهدته. |
Büyükbabam sizin için bir şeyler yapacaktır. | Open Subtitles | لابد أن هناك شيئاً ما بإمكان جَدي أن يفعله لكم جميعاً |
Büyükbabamın yapabileceği bir şeyler olacaktır. | Open Subtitles | لابد أن هناك شيئاً ما بإمكان جَدي أن يفعله |
Onun için bir espri üretemedim ama oralarda da bir şeyler olduğundan eminim. | Open Subtitles | ليس لديّ مزحة لهذا بعد، ولكني متأكد أن هناك شيئاً ما |