İş arkadaşımla uzak bir kasabayı ziyaret ediyorduk ve olgun bir adamdan bizi küçük bir mezara götürmesini istedik. | TED | سافرت مع زميل لي إلى قرية بعيدة جدًا، وطلبنا من رجل مسن أن يأخذنا إلى القبر الصغير. |
122 yıldan esinlenerek başladığımızda merakımızın bizi nereye götüreceğinden haberimiz yok. | TED | حيث يوجد لدينا من عاش مدة 122 سنة، لا يمكننا التنبؤ إلى أين يمكن أن يأخذنا فضولنا. |
bizi zorla kilere indirmeye kalktı. Güya orada 13 ceset varmış. | Open Subtitles | . لقد حاول أن يأخذنا للقبو . يقول بأنه توجد 13 جثه هناك |
Sanki turistmişiz gibi, bizi limana götürmesini istedik. | Open Subtitles | وطلبنا منه أن يأخذنا إلى الميناء كما لو أننا سياح. |
Dört gündür onu izliyoruz. bizi cesede götüreceğini umuyoruz. | Open Subtitles | لقد أبقيناه تحت حراسة لصيقة منذ أربعة أيام على أمل أن يأخذنا إلى مكان الجثة |
Bu amca bizi Amerika'ya alabilir. | Open Subtitles | هذا العم يمكنه أن يأخذنا الى أمريكا كيف؟ |
Hazırlan Scully. Bence Chuck bizi doğaüstü dünyada gezintiye çıkaracak. | Open Subtitles | أعتقد تشوك أوشك أن يأخذنا على a جولة خلال paranormal. |
O adam bizim onun çiftliğinde... ..daha fazla saklanmamızdan korkuyordu,... ..ama bizi daha emin bir yere götürmeyi kabul etti. | Open Subtitles | الرجل كان يخشى ان يدعنا لذا فقد اختفى عن مزرعته فترة ليست طويلة لكنه وافق أن يأخذنا إلى مكان اخر بعيدا عنه |
Babam o gece bizi sinemaya götürmeye söz vermişti. | Open Subtitles | لقد وعدنا أبى أن يأخذنا لمشاهدة الأفلام هذه الليلة |
L bu kara ışıklı planı olduğunu düşünüyorum, gücümüzü olmadan ve kız olmadan bizi burada var. | Open Subtitles | لا أعتقد أننا هنا بحادث ما أعتقد أنها خطة المرشد المظلم أن يأخذنا إلى هنا بدون قوانا و بدون شقيقاتك |
Pekala, bizi patika başlangıcına kadar götürebilir ama hepsi bu kadar. | Open Subtitles | حسناً، يمكنه أن يأخذنا إلى بداية المسار ، لكن هذا كل شيء |
Eğer oraya gidersek, birileri bizi alabilir. | Open Subtitles | أن تمكنا من الذهاب هناك, يمكن لأحد ما أن يأخذنا. |
Peki o zaman. Şimdi bu ilgi bizi bir ihtimal nerelere çeker? | Open Subtitles | حسنٌ, الآن, إلى أين يمكن أن يأخذنا هذا الإهتمام؟ |
bizi işten alıkoymak yerine satın alıp onun bir parçası yapmayı tercih edermiş. | Open Subtitles | هو يقول, بدلا من أن يضعنا خارج العمل هو يفضل أن يأخذنا و يجعلنا جزءا |
Baban eskiden hafta sonları bizi oraya götürürdü. | Open Subtitles | اعتاد أبي أن يأخذنا الى هناك في أيام العطل |
bizi Afrikaya götürmek istiyor. | Open Subtitles | إنه يريد أن يأخذنا إلي أفريقيا |
Gün bizi nereye sürüklüyorsa oraya gittik | Open Subtitles | تركنا لليوم أن يأخذنا أينما شاء |
Yolun bizi oraya çıkarması lazım. | Open Subtitles | يجب أن يأخذنا هذا الطريق إلى هناك |
Eski JL köprüsü bizi oraya çıkarabilir. | Open Subtitles | ج و ل القديم يمكنه أن يأخذنا الى هناك |
Aram bizi okula götürse? Zaten geç kaldık. | Open Subtitles | "أرام" يستطيع أن يأخذنا إلى المدرسة لأننا تأخرنا بالفعل |