Tüketiciler iade aşamasında ürünün fotoğrafını çekip durumunu onayladıkları bir uygulama kullanabilirler. | TED | يستطيع المستخدمون أن يستخدموا التطبيق لالتقاط صور للمنتج ويضعوا حالة المنتج عند إعادته. |
Askerler, deneyimlerini tehdit içermeyen bir biçimde ele alabilmek için, sanat terapisi kullanabilirler. | TED | العسكريون يمكنهم أن يستخدموا صناعة الفن للتعامل مع تجاربهم بطريقة غير مهددة. |
Yani, üzerlerine gidersek, kendi silahlarımızı bize karşı kullanabilirler. | Open Subtitles | إذن لو تحركنا لإيقافهم، فبإمكانهم أن يستخدموا أسلحتنا الخاصة ضدنا. |
Yetenekli gençler yeteneklerini boşa harcamamalılar. Yeteneklerini toplumun gelişimi için kullanmalılar. | Open Subtitles | الشباب والموهوبين لا ينبغي بأن يسمحوا بإضاعتهم ، ينبغي أن يستخدموا موهبتهم لتطوير المجتمع |
Onlar, atlarının hızını ve dayanıklılığını yabani kısrakları yakalamak için kullanmalılar. | Open Subtitles | يجب عليهم أن يستخدموا سرعة الاحصنة وقدرة الاحتمال للامساك بالاناث |
Sadece, panellerine yüklediğimiz profilleri kullanmalarını söyle. | Open Subtitles | أخبرهم فقط أن يستخدموا البروفايل الذي حملناه على شاشاتهم |
Bize parti vermek için, sanırım sahip olduğu şeyleri kullanmaları gerekiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنهم يفترض أن يستخدموا أيديهم ليقيموا حفلة |
Ama merak ediyorum, göğüslerine bomba bağlayıp kendilerini havaya uçuran insanlar bir 3D yazıcıyı nasıl kullanabilirler? | TED | ولكني أتسائل، بالنسبة لأولئك الناس الذين يضعون أحزمة ناسفة على صدورهم ويقومون بتفجير أنفسهم، كيف يمكن أن يستخدموا الطابعات ثلاثية الأبعاد؟ |
Senin gibi iyi bir pilotu kullanabilirler. | Open Subtitles | يمكن أن يستخدموا طيار جيد مثلك. |
"Çalışanlar artık işyerinde aşağılayıcı ve küçük düşürücü... ifadeler kullanabilirler" mi? | Open Subtitles | على الموظفين الأن أن يستخدموا" لغة عدوانية أو مهينة "في مكان العمل؟ |
"Çalışanlar artık işyerinde aşağılayıcı ve küçük düşürücü... ifadeler kullanabilirler." | Open Subtitles | على الموظفين الأن أن يستخدموا" لغة عُدوانية أو مُهينة "في مكان العمل |
Bunu, saldırı anında kullanabilirler. | Open Subtitles | يمكن أن يستخدموا هذا كلحظة للهجوم |
Hey Carl, Carson'ın gömleğini kimya dersinde kullanabilirler. | Open Subtitles | (كارل) يجب أن يستخدموا قميص (كارسن) في دروس الكيمياء. |
- Hayır, özel bir şey kullanmalılar. | Open Subtitles | كلاّ. لابدّ أن يستخدموا شيئاً خاصّاً. |
- Şu bilgisayarlı sistemi kullanmalılar. | Open Subtitles | - يتوجب عليهم أن يستخدموا صندوق الكمبيوتر - نعم |
- Şu bilgisayarlı sistemi kullanmalılar. | Open Subtitles | - يتوجب عليهم أن يستخدموا صندوق الكمبيوتر |
Ve varlıklı konumdaki bireylerin daha büyük arabalar ya da yatlar için yarışmalarına son vermesinde değilim ama o parayı ya yeni iş alanları açmak için ya da dünya çapındaki sorunlara müdahele için kullanmalılar. | TED | و أعتقد أنه مهما للأفراد الذين فى وضع مترف أن ألا ينتهي بهم الأمر أن يتنافسوا على قوارب أكبر وأكبر, وسيارات أكبر و أكبر لكن انت تعلم, أن يستخدموا تلك الأموال فى إيجاد وظائف جديدة أو أن يحلوا مشكلات العالم |
Joh Fredersen derindekilerin güç kullanmalarını ve yanlış yapmalarını bekliyor böylece o da onlara karşı güç kullanabilme hakkını elde edecek. | Open Subtitles | يريد جوه فريدريسن أن يدع هؤلاء الذين في الأعماق أن يستخدموا القوة و يفعلوا ما هو خطأ حتى يستطيع أن يطالب بحق إستخدام القوة ضدهم |
Öğrencilerine de kullanmalarını söylüyor, çünkü bir şey fark etti. | TED | ويقول لطلابه أن يستخدموا أوراق The Oblique Strategies . لانه أدرك شيئا . |
Bize parti vermek için, sanırım sahip olduğu şeyleri kullanmaları gerekiyor. - Ciddi mi? | Open Subtitles | أعتقد إنه من المفترض أن يستخدموا أيديهم ليقيموا لنا حفلة |