Sana yakutlar ve Kalküta'da Ganj nehrine bakan bir villa satın almalı. | Open Subtitles | عليه أن يشتري لكي الجواهر و قصر في كلكتا على نهر الجانج |
Eğer penisin de şiirlerin gibi çürükse, vereceğin hiçbir fiyat beni satın alamaz. | Open Subtitles | إذا كان قضيبك برخاوة أبياتك لا سعر يمكن أن يشتري القدرة على التحمل |
Hiç değilse ailenin bir erkeği sana güzel şeyler alsın öyle değil mi? | Open Subtitles | أنا شخص من هذه العائلة يجب أن يشتري لكِ شيئاً جميلاً مراراً وتكراراً |
Babamın araba almadan önce yaptıklarını görmeliydiniz. | Open Subtitles | عليك رؤية ما كان يفعله أبي قبل أن يشتري سيارة جديدة |
Bütün bu parayı aldı-- ama ne oldu, kendine bir pul bile alamıyor... | Open Subtitles | لديه كل هذا المال.. لماذا؟ لا يستطيع أن يشتري لنفسه طابع؟ |
Ona ya yenilerini almasını ya da yalınayak gezmesini söyle. Umurumda değil. | Open Subtitles | قولي له أن يشتري خفين جديدين أو يمشي حافي القدمين, لا يهمني |
Halkına yeni bir yaşam yeri olarak adanın yarısını satın almak istiyor. | Open Subtitles | يتمنّى أن يشتري نصف جزيرة كبيت جديد لشعبه. |
Sonra şu tatlı çocuk geldi ve bana içki ısmarlamak istedi. | Open Subtitles | . ثمّ أتى رجلاً لطيف و عرض علي أن يشتري لي مشروباً |
patron dedi ki bu şeyi gerçekten almak isteyen bir adam var ve yarın buraya gelecek. | Open Subtitles | رئيسي قال أن اخبرك بأن هناك شخص يريد أن يشتري هذا الشيء سيأتي غداّ |
Keşke babam doktor olsaydı. Bana yüzbaşılık satın alabilirdi. | Open Subtitles | اللعنة، أتمنى لو كان والدي طبيباً .لتمكن من أن يشتري له وظيفة الكابتن |
Hiç kalmadımı? İyi ama kim 1 seferde o kadar boya satın almış olabilirki? | Open Subtitles | نفذت من هو الذي يمكن أن يشتري كلّ هذا في طلقة واحدة |
Biraz konuştuk, sonra ortak bir noktada buluştuk, ve onun en çok ilgilendiği şeyin şu sıralar bir daire ... satın alma olmadığına karar verdik. | Open Subtitles | وقررنا أنه ليس من مصلحته أن يشتري شقة في الوقت الحالي |
Senden o kadar hoşlanan başkana söyle sana yenisini alsın. | Open Subtitles | إسالي الرئيس المعجب بك كثيراً أن يشتري لك واحدة |
Gerçekten birisi beğendiği için yaptıklarımı satın alsın istiyorum. | Open Subtitles | أود لشخصاً ما أن يشتري فني لإنه يُحب فني في الواقع |
Eliot'a da söyle kurşun yarasını dikmek için gerekli şeyleri alsın. | Open Subtitles | وأخبر (إليوت) أن يشتري ما يحتاج إليه لخياطة جُرح طلقة ناريّة. |
Piyango biletini almadan çok önce. | Open Subtitles | قبل فترة طويلة من أن يشتري تذكرة اليانصيب. |
Sıradaki kişi de bir şey almadan geçip giderse lezzetli pastalarımın bir dilimi boğazında kalacak. | Open Subtitles | الشخص التالي الذي يمر من دون أن يشتري واحده من كعكاتي اللذيذه سوف يحصل على قطعه تختنق في حلقه |
Taco Jason'ın hemen yanında ama bu yaşlı adama taco alamıyor mu? | Open Subtitles | إنه بجوار المطعم المكسيكي ولا يستطيع أن يشتري لأبوه تاكو |
Ona sandalye götürmek için geçen hafta okuluna kadar gittim ama o bana bir taco alamıyor mu? | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى جامعته الأسبوع الماضي لأعطيه كرسي لكنه لا يستطيع أن يشتري لي تاكو لعينة؟ |
Bana gerçekten de güzel bir şey almasını söyledim. | Open Subtitles | أخبريه بإنه يجب أن يشتري لي شئ جميل. جميل فعلاً |
İnsanlar saatini fark ettiler. Ona yeni bir tane almasını ve eskisinden de kurtulmasını söyle | Open Subtitles | لاحظت الناي إنها معطلة، أخبره أن يشتري واحدة جديدة ويتخلص من تلك. |
Şahıs evinizi bugün, nakit olarak almak istiyor. | Open Subtitles | هذا الشخص يريد أن يشتري منكم منزلكم اليوم، نقداً |
Sevgilisiyle sorunları var ve bir hediye almak istiyor. | Open Subtitles | إنه يواجه مشكلة مع عشيقته ويريد أن يشتري لها هدية |
Ve sonra diğer adam ona bir içki ısmarlamak istedi tam da Jason oraya doğru gelirken. | Open Subtitles | ثم عرض الرجل الآخر أن يشتري لها شرابًا، لدى مجيء (جيسون) تمامًا. |
Bana şampanya ısmarlamak isteyen yok mu? | Open Subtitles | هل من أحد يريد أن يشتري لي مشروب الشامبانيا؟ |