- Bu orospu çocuğunun Jay gibi Acı çekmesini istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريد هذا اللعين أن يعاني مثلما عاني جاي لا تقلقي |
Tabii ki yakalanmasını istiyorum. O piçin Acı çekmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن يقبض عليه، أريد ذلك الوغد أن يعاني |
Bunu yapan kişi öncelikle Acı çekmesini istemiş. | Open Subtitles | أيّاً كان من فعل هذا فقد أراده أن يعاني أولاً |
Bu kara parçasında bizim gibi acı çekmeyi hak ediyor. | Open Subtitles | إنّه يستحقّ أن يعاني على هذه الجزيرة مثل سائرنا |
Bu kara parçasında bizim gibi acı çekmeyi hak ediyor. | Open Subtitles | يستحقّ أن يعاني على هذه الصخرة تماماً مثل بقيّتنا |
Ve evet, maalesef insanlar bundan dolayı acı çekecek. | Open Subtitles | و أجل , أخشى أن يعاني الناس جراء ذلك القرار |
Neden herkes acı çeksin ki, değil mi babacığım? | Open Subtitles | لماذا يجب على أي أحد أن يعاني ، أليس كذلك يا أبي؟ |
- Ona yapacaklarını yaşamasındansa burada ölsün daha iyi. | Open Subtitles | من الأفضل أن يموت هنا, على أن يعاني مما يفعلوه به, |
Herkesin acı çekmesindense birinin ölmesi daha iyidir. | Open Subtitles | من الأفضل أن يموت واحد على أن يعاني الجميع |
Acı çekmesini sen de benim kadar istiyorsun. | Open Subtitles | تريده أن يعاني بقدر ما أريده أنا |
Çocuklarının da senin gibi Acı çekmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن يعاني أطفالك مثل فعلتم. |
Önümüzdeki 20 yıl Acı çekmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن يعاني لـ 20 سنة أخرى |
İlk Acı çekmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريده أن يعاني الأول. |
Hayır. Onun Acı çekmesini istiyorum. | Open Subtitles | لا، أريده أن يعاني |
Acı çekmesini istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريده أن يعاني |
Ama bizi burada bıraktığı gibi soğukta ve yalnız acı çekmeyi hak ediyor. | Open Subtitles | , لكنه يستحق أن يعاني البرودة والوحدة , مثلما تركنا هنا |
Yaptıklarından dolayı acı çekmeyi Ames'den fazla hak eden yok. | Open Subtitles | لا أتمنى الأذى لأحد، لكن (ايمز) يستحق أن يعاني لما ارتكبه |
Yaptıklarından dolayı acı çekmeyi Ames'ten fazla hak eden yok. | Open Subtitles | لا أتمنى الأذى لأحد، لكن (ايمز) يستحق أن يعاني لما ارتكبه |
Bu yüzden masum biri acı çekecek. | Open Subtitles | والآن على شخص بريء أن يعاني |
- Ona yapacaklarını yaşamasındansa burada ölsün daha iyi. | Open Subtitles | من الأفضل أن يموت هنا, على أن يعاني مما يفعلوه به, |
Yemin ediyorum, herkesin acı çekmesindense birinin ölmesi iyidir. | Open Subtitles | أحلف بروحي يموت أحدهم أفضل من أن يعاني الجميع |
Eğer bir insan olmak istiyorsa bir insan gibi acı çektiğinden emin olacağım. | Open Subtitles | إن أرادَ أن يكون بشراً، فسأحرصُ على أن يعاني كالبشر. |