Her halükarda, bir noktada kayınbiraderim Leonard seri katillerle ilgili bir kitap yazmaya karar verdi. | TED | على كل حال، قرر صهري ليونارد، أن يكتب كتابًا عن قاتل متسلسل. |
William Forrester 23 yaşındayken, 1953'te... ilk kitabını yazmaya başladı. | Open Subtitles | عندما كان وليام فورستر في الـ23 من عمره في عام 1953 قرر أن يكتب أول كتاب له |
Tabii ki fizik değişir ama Dünya'nın güneş etrafındaki yörüngesini öğrenmek isterseniz Einstein size her ikisinin de belirli bir andaki konumunu söyleyen bir denklem yazabilir. | TED | حتماً ستتغير الطبيعيات، لكن إذا أردت أن تعرف مسار الأرض حول الشمس، يمكن لآينشتاين أن يكتب لك معادلة تحدد موقع كلا الجسمين عند أي نقطة زمنية. |
Dünyanın her yerinden sana mektup yazabilir. Bunu biliyor mu? | Open Subtitles | . في أي مكان هو ، يمكنه أن يكتب لكِ على الأقل |
Millet, eğer bir daire bulursam birinizden bana referans mektubu yazmasını istiyorum. | Open Subtitles | يا رفاق لو أعجبتني شقة أريد أحدكما أن يكتب خطاب توصية لي |
O halde başrahipten başdanışmana özel bir mektup yazmasını isteyeyim. | Open Subtitles | سأطلب من رئيس الكهنة أن يكتب إلى كبير المستشارين. |
Kayakçılarla ilgili bir film yazıyor. | Open Subtitles | انه يحب أن يكتب فيلماً عن التزحلق أو شئ من هذا القبيل |
Sonsuz sayıda maymun asla Shakespeare'in yapıtlarını yazamaz. | TED | عدد لا منته من القرود لا يمكنه أبدا أن يكتب أعمال شكسبير. |
Ellerinde bir sorun var dediler. Artık yazamıyordu. | Open Subtitles | شئ ما خطأ بيده،لايستطيع أن يكتب |
Bence birinin bu konuda bir şeyler yazması lazım. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب على شخص ما أن يكتب حول هذا. |
Benny Olson ismini yazıp göndermeden önce babam öldü. | Open Subtitles | مات أبى قبل أن يكتب بنى جولسون اسمه ويرسله إليه |
Bana gideyim diye çek yazmaya kalktı. | Open Subtitles | لقد كان يحاول أن يكتب لي شيكا لذا كان علي أن أتركه |
Bana gideyim diye çek yazmaya kalktı. | Open Subtitles | لقد كان يحاول أن يكتب لي شيكا لذا كان علي أن أتركه |
Herkes bir roman yazabilir, ama kimse onun tatlısını yenemez. | Open Subtitles | أي واحد يمكن أن يكتب رواية لكن لا أحد يمكن أن يخبز فطيرة الكرز |
Dünyadaki herhangi biri, herhangi bir konu için istediğini yazabilir. | Open Subtitles | أي أحد في العالم يمكنه أن يكتب أي شيء يريده, حول أي موضوع |
Hakkındaki haberi başkasının yazmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد منك أن تسأل من شخص آخر أن يكتب التحقيق عنك |
Adam, bir yazarın hikâye yazması hakkında bir hikâye yazmasını söylediğin kişi. | Open Subtitles | إنه المؤلف الذي طلبت منه أن يكتب قصة عن نفسه وهو يؤلف قصة |
O zaman neden kiralama belgesinde "Model" kısmınınaltında "sedan" yazıyor? | Open Subtitles | كيف بالإمكان بموجب الإتفاقية القانونية للإستئجار بند الموديل استطاع هذا الرجل أن يكتب بأنها سيارة سيدان؟ |
"Ne yazıyor olabilir, yoksa otobiyografi mi?" | Open Subtitles | ما الذي قد يكتبه؟" "هل من المُمكن أن يكتب سيرة ذاتية؟ |
Avrupa'daki hiçbir kral sizin gibi yazamaz. | Open Subtitles | لا يستطيع أى ملك أخر أن يكتب مثلك يا صاحب الجلالة. |
Fitzgerald'ın sorunu da buydu, senaryo yazamıyordu diyen sendin. | Open Subtitles | (أنت الوحيد الذي عاب على (فيتزجيرالد هل كان لأنه لا يستطيع أن يكتب نصاً |
Herkesin böyle şeyler yazması çok tuhaf. | Open Subtitles | من الغريب جداً أن يكتب الجميع هكذا |
Benny Olson ismini yazıp göndermeden önce babam öldü. | Open Subtitles | مات أبى قبل أن يكتب بنى جولسون اسمه ويرسله إليه |