Bana yalan söylenilmesinden hoşlanmıyorum! | Open Subtitles | أنا فقط لا أحب أن يكذب عليّ أحد |
- Bana yalan söylenilmesinden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أحب أن يكذب أحد علي |
Bir Khal'ın duluyla yatmak yasaktır. | Open Subtitles | لا يجوز أن يكذب مع khals أرملة واحدة. |
Sonra bilerek yalan söylememi isteyeceksiniz. | Open Subtitles | ومن ثم يمكنك ستعمل نسأل لي أن يكذب عمدا. |
Belki de bir sonraki kitabına girebilmek için yalan söylemeye çalışıyodu. | Open Subtitles | ربما كان يحاول أن يكذب طريقه في كتابك القادم. |
Çünkü sen değildin. Tyler'ın yalan söyleyecek cesareti yok. - Hey. | Open Subtitles | لانه لم تكن انت و "تايلر" ليس لديه الجرأة على أن يكذب علي |
Ama bu adamın patronuna yalan söylemesini istemezsin değil mi? | Open Subtitles | ولكن لايمكن للرجل أن يكذب على مديره ، أليس كذلك؟ |
Bu bana yalan söyledin demek. Ve bana yalan söylenmesinden pek haz etmem. | Open Subtitles | هذا يعني أنّكِ كذبتِ ولا أحب أن يكذب علي أحد |
Şayet gerekseydi Tanrı bile yalan söylerdi. | Open Subtitles | ،لو دعت الحاجة .حتى الإله يُمكن أن يكذب |
Peki ama beyin, kendisine yalan söyleyebilir mi? | Open Subtitles | لكن.. هل بإمكان العقل أن يكذب على نفسه دائما؟ |
- Bana yalan söylenilmesinden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أحب أن يكذب أحد علي |
Ne bu şimdi, sorgulama mı? Bana yalan söylenilmesinden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أحب أن يكذب عليَّ أحد |
Bana yalan söylenilmesinden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط . لا أحب أن يكذب أحد عليّ |
Benimle yatmak istiyor. | Open Subtitles | يتمنى أن يكذب معي. |
Benimle yatmak istiyor. | Open Subtitles | يتمنى أن يكذب معي. |
Kürsüde yalan söylememi beklemiyordun, değil mi? | Open Subtitles | كنت لا تتوقع مني أن يكذب على الموقف، هل؟ |
Sana yalan söylememi mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد مني أن يكذب عليك؟ |
Belki de bu yüzden yalan söylemeye mecburdu. | Open Subtitles | ربما هذا يفسر لما كان عليه أن يكذب |
Onu yalan söylemeye zorladılar. | Open Subtitles | لقد أجبروه أن يكذب. |
Çünkü yalan söyleyecek kadar önemsiyorum. | Open Subtitles | لأنني يهتم يكفي أن يكذب. |
Ya da Andreas o kadar akşamdan kalma ki gün gece striptizcinin tekine oral yapmadığı konusunda yalan söyleyecek hâli yok. | Open Subtitles | أو أن (أندرياس) ما زال ثملاً ولا يستطيع أن يكذب عن أنه لم يلمس الراقصة الليلة الماضية. |
Beni yanlış anlama, babamın bana yalan söylemesini istediğim çok şey var. | Open Subtitles | لا تفهميني بصورة خطأ هناك العديد من الأشياء التي تمنيت أن يكذب فيها أبي |
Zanlıya yüzümüze karşı yalan söylemesini söyleyen avukat dahil. | Open Subtitles | بما في ذلك المحامي الذي أخبر المشتبه به أن يكذب علينا في وجهنا |
- Ya seni? Bana yalan söylenmesinden hoşlanmam. | Open Subtitles | لا أحب أن يكذب علي شخص |
Bana yalan söylenmesinden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحب أن يكذب علي |
Yaşlı adam Cameron'un dediğine göre hep yalan söylerdi. | Open Subtitles | والديّ (كاميرون) قالوا ذلك، وأنا لا أعرف لماذا كان عليه أن يكذب |
Bir erkek yalan söyleyebilir, hırsızlık yapabilir, hatta adam bile öldürebilir. | Open Subtitles | يمكن للرجل أن يكذب يسرق وحتى يقتل |