Sonunda değer verdiğim birini buldum... Ailem bizi ayırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أجد أخيراً شخص أهتم لأمره و عائلتي تحاول الحؤول بيننا |
Freddie başka değer verdiğim ve kaymak istediğin biri var mı ahbap? | Open Subtitles | هل هنا كشخص آخر أهتم لأمره ترغب بأخذه مني يا صاح؟ |
O zaman niye en çok değer verdiğim insanı şehirden uzaklaştırdın? | Open Subtitles | اذا لماذا أبعدتي عني أكثر شخص أهتم لأمره ؟ |
Önemsediğim biri işin içine karıştı diyelim. | Open Subtitles | دعنا نقول أن شخص ما أهتم لأمره تورط بالأمر |
Sanırım bu şeylerden birini Önemsediğim bir adamla yapmak kaderimde yok. | Open Subtitles | أظن فعل أحد تلك الأشياء مع الرَجٌل الذي أهتم لأمره ليس أمراً متاحاً |
Beni umursadığını söylemedim, Ama ben onu umursuyorum. | Open Subtitles | لم أقل أنه يهتم لأمري.. لكنني أهتم لأمره |
Sana önem verdiğim biri gibi davranıyorum benim için değeri olan biri. | Open Subtitles | ...لا لم أخدعك, لقد عاملتك كشخصٍ أهتم لأمره شخصٌ مهم لي |
Müthiş değer verdiğim en iyi dostum olarak Montez'e gidip şu biletleri almanı istiyorum. | Open Subtitles | و أنا أحتاج اليك صديقي . العزيز في العالم . الذي أهتم لأمره لحدٍ معين . أن تذهب الى بيت مونتيز لتجلب التذاكر |
Yemin ederim bunu sadece değer verdiğim birisi için paylaşırım. | Open Subtitles | وأقسم إنني لا أستطيع أن أخبر بذلك إلا من أهتم لأمره حقاً |
Onu kurtarmam gerek. değer verdiğim başka kimseyi kaybetmek yok. | Open Subtitles | عليّ إنقاذه ولن أخسر أي شخص آخر أهتم لأمره |
Ve bu hatayı bir daha asla yapmayacağım. değer verdiğim birine en azından. | Open Subtitles | وأقع بذلك الخطأ مجدداً، لن أخاطر بسلامة شخص أهتم لأمره |
değer verdiğim birinin canını yakarak beni cezalandırma fırsatına? | Open Subtitles | فرصتك في عقابي عن طريق إيذاء شخصاً ما أهتم لأمره ؟ |
Ona değer verdiğim birinin öldüğünü nasıl söyleyeceğim? | Open Subtitles | كيف يمكنني إخباره أن شخصًا ما كنت أهتم لأمره مات؟ |
değer verdiğim birinin canını yakarak beni cezalandırma fırsatına? | Open Subtitles | فرصتك في عقابي عن طريق إيذاء شخصاً ما أهتم لأمره ؟ |
değer verdiğim biri bana şöyle demişti: | Open Subtitles | رجل أهتم لأمره قال مرة بأننا لا نستطيع |
Bildiğim tek şey Önemsediğim başka birini daha kaybedemem ve bence beraber olusak... | Open Subtitles | ولكني متيقن أني لا أستطيع المخاطرة بفقد من أهتم لأمره واعتقد بأننا قد نحظى بأمر عظيم سوية |
Her sabah uyanıp günün ilk 5 dakikasında Önemsediğim herkesin öldüğünü düşünürüm. | Open Subtitles | أستيقظ كل صباح ولمدة أول خمس دقائق يومياً أتخيل كل شخص أهتم لأمره ميت |
Bu da Önemsediğim her şeyin harap olması anlamına geliyor. | Open Subtitles | وهذا يعني تدمير كل شيء أهتم لأمره |
Gerçekten Önemsediğim biri. | Open Subtitles | شخص أهتم لأمره حقاً |
Bir şeylerin parçası oldum. Bunu gerçekten umursuyorum. | Open Subtitles | فقد أصبحت جزءاً من شئ ، و هذا الشئ أهتم لأمره كثيراً |
önem verdiğim her şeyi ve herkesi kaybettim. | Open Subtitles | لقد فقدت كل شيء وكل شخص أهتم لأمره |
30 yıllık arkadaşım. Ona değer veriyorum. | Open Subtitles | إنه صديقي مُنذ ثلاثون عاماً وأنا أهتم لأمره. |
Bir aile olmaya başladık ve onu önemsiyorum. | Open Subtitles | وبدأنا نكون أسرة وأنا أهتم لأمره |