Artı, sanırım Halüsinasyon görüyorum çünkü kaslarının benimle alay ettiklerini duyduğuma eminim. | Open Subtitles | إضافةً، أعتقد أنني أهلوس لأنني موقن أني سمعتُ عضلات ذراعك تسخر مني |
Halüsinasyon görüyorum çünkü o kırmızı kapüşonlu şerefsiz zihnime fikirler soktu. | Open Subtitles | أنا أهلوس لأن ذلك الوغد صاحب القلنسوة الحمراء يضع أفكاراً برأسي |
Halüsinasyon görmedim.. Aslında bir imgelem gördüm, benden önce MRI çekilen küçük bir kız hakkında. | Open Subtitles | لم أكن أهلوس ، في الواقع كنت أرى فتاة صغيرة كانت في جهاز التصوير بالرنين المغناطيسي قبلي |
hayal görmediğimi biliyorum, ama aklımı kaçırıyormuşum gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أعلم أننى لست أهلوس ولكن أحس بأننى بدءت أفقد صوابى |
Bak, o gemiyi veya o uzaylıyı hayal etmiş olmamın imkanı yok. | Open Subtitles | أنظر ,لا يوجد هناكوسيلة بأننى أهلوس فى هذه السفينةأو عن الغريب |
Hmm. peki, eğer Halüsinasyon gördümse, eminim harika fotoğraflar çekmişimdir. | Open Subtitles | إذا كنت أهلوس فبلا شك إلتقطت بعض الصور الرائعة |
Çıldırdığımı düşündüm, Halüsinasyon gördüğümü. | Open Subtitles | إعتقدت اني فقدت عقلي أهلوس كثيراً من الشرب ربما |
Önceki Zane ile ilgili Halüsinasyon görürken ona eskiden birlikte olduğumuzu söyledim gibi bir şey oldu, ve... ve sonra büyükannesinin yüzüğünü suratına fırlattım. | Open Subtitles | أراك عندما أنا كنت أهلوس حول زاين قديم أخبرت زين جديد |
Önce Halüsinasyon görüyorum sandım ama daha da kötüsüymüş. | Open Subtitles | أولاً أعتقدت أنى أهلوس و لكن الأمر كان أسوأ |
Telefonun da bir Halüsinasyon olduğunu düşünmüştün. | Open Subtitles | لقد إعتقدت أننى أهلوس أيضاً بخصوص مُكالمة الهاتف |
Doğru yerde gibi sadece, hissediyor O ı'm lanet Halüsinasyon gerçeklik gibi. | Open Subtitles | فقط يبدو كأنه في المكان الصحيح، اشعر كأنّي أهلوس شيء واقعي. |
Ve tabii son zamanlarda çokça Halüsinasyon da görüyorum. | Open Subtitles | ومن ثم، لقد كنت أهلوس كثيراً ليلة البارحة |
Halüsinasyon görüyorum çünkü o kırmızı kapüşonlu şerefsiz zihnime fikirler soktu. | Open Subtitles | أنّي أهلوس لأن ذلك الأحمق صاحب قميص ذي القبعة الحمراء وضع الأفكار في دماغي. |
Biri beni çimdiklesin. Halüsinasyon görüyor olmalıyım. | Open Subtitles | شيءٌ ما يلدَغني لا بدّ و أنّني أهلوس |
Sanırım sıtma sebebi ile, Halüsinasyon görüyordum. | Open Subtitles | ظننت أنني كنت أهلوس فحسب بسبب الملاريا |
Sanırım Halüsinasyon da Teamocil'in yan etkilerinden biri. | Open Subtitles | أظنني أهلوس بسبب الأعراض الجانبية للـ "تيموسيل" |
Muhtemelen sadece Halüsinasyon görüyordum. | Open Subtitles | من المحتمل أنني كنت أهلوس فحسب |
Sen ya bir mucizesin ya da ben açlıktan hayal görüyorum. | Open Subtitles | أنت .. أنت معجزة، أو أو انا قد بدأت أهلوس من الجوع |
Elbette, kızıyla tanıştığımı hayal etmeyi beklememiştim. | Open Subtitles | وبالطبع لم استطع المشاركة وبدأت أهلوس بلقاء ابنته |
Hayır, ben... yanılırım bir şeyler görmede. | Open Subtitles | كلاّ كلاّ لقد كنت أهلوس |
Daha ilginç olansa, neden koca göğüslü biri yerine son gördüğümde kafasına kurşun sıkmış eski bir çalışanımın halüsinasyonunu görüyorum? | Open Subtitles | السؤال الأهم لماذا أهلوس بموظف سابق آخر مرة رأيته فيها منتحراً برصاصة |