Senin için yapmak istediğim birçok şey var. | Open Subtitles | هناك العديد من الأشياء التي أود فعلها من أجلك |
Ona yapmak istediğim tüm şeyler, ona zarar verebileceğim tüm yöntemler. | Open Subtitles | كل الأشياء التي أود فعلها لهَا كل الطرق التي تمكنني من إيذائِهَا |
New York'tan ayrılmadan önce yapmak istediğim şeylerin listesi. | Open Subtitles | انها قائمة بكل الأمور التي أود فعلها قبل مُغادرة نيويورك |
Onun haricinde sadece yapmak istediğim şeylerin listesi ve gitmek istediğim uzak yerler var. | Open Subtitles | بخلاف ذلك فهناك بضع أشياء صغيرة أود فعلها وأماكن أود رؤيتها على أميال بعيدة |
Kafamda yapıyorum. Bunu yüksek sesle yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | أفعلها في رأسي لا أود فعلها بصوتٍ عالٍ |
Benim de bu yaz yapmak istediğim dört şey var, ama ev arkadaşları oldukları için biraz zor. | Open Subtitles | هناك أربعة أشياء أود فعلها هذا الصيف. ولكنهن يُقمنَ في نفس الغرفة, ولذلك الأمر به بعض الصعوبة.. حسناً, ها هي وصفة... |
yapmak istediğim o kadar çok şey var ki. | Open Subtitles | هنالك الكثير من الأمور أود فعلها. |
yapmak istediğim çok şey var. | Open Subtitles | هناك أشياء كثيرة أود فعلها. |
Burada geçirdiğim 5 günden sonra uzun zamandan beri ilk defa, hayatımda yapmak istediğim şeyler için heyecen duyuyorum. | Open Subtitles | ... لكن الفرق بين اليوم ويوم السبت الفائت ... هو أنه وللمرة الأولى منذ فترة يمكنني التطلع للأشياء التي أود فعلها في حياتي |
Bu yaz yapmak istediğim sadece dört şey var evin dışında olmak, biçimsiz kıyafetler giymek, manasız aktiviteler yapmak, bahçe bakımı gibi ve de İspanyolca öğrenmek. | Open Subtitles | هناك أربعة أشياء أود فعلها هذا الصيف... التنزه, إرتداء ملابس غير محددة الشكل, ممارسة بعض النشاطات التي لا تحتاج تركيز مثل العناية بالحدائق, |
Ben de yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أود فعلها. |
Ben de yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أود فعلها. |