Böyle zamanlarda kendi yolunu kendin bulmalısın. | Open Subtitles | فى أوقات مثل هذه, يجب أن يكون لك طريقك الخاص |
Böyle zamanlarda keşke bir "Chitty-Chitty Bang Bang"im olsaydı derim. | Open Subtitles | . انا لا أعرف . أوقات مثل هذه اتمنى ان يكون لدى سيارة طائرة |
Böyle zamanlarda uğrunda savaştığımız bazı özgürlükler kurban edilmelidir. | Open Subtitles | في أوقات مثل هذه بعض من تلك الحريات التي قاتلنا من أجلها يجب أن نضحى بها |
Böyle zamanlarda susuzluğumu enfes bir Wolf Cola ile gideriyorum. | Open Subtitles | في أوقات مثل هذه أحب أن أروي عطشي بـ كولا ذئب لذيذة |
Ama halkımın, sizlerin gözlerinde yenilgiyi görünce bunun böyle zamanlar için gerçekleştiğini sanmaya başladım. | Open Subtitles | في أوقات مثل هذه في وقت نريد ان نثبت فيه وجودنا إننا لن نستسلم ابداً |
Böyle zamanlarda, yaşayan en şanslı insan olduğumu düşünüyorum. | Open Subtitles | أتعلمِ أوقات مثل هذه تجعلني أشعر بأنني أكثر الرجال حظًا على قيد الحياة |
Böyle zamanlarda biraz içmek isterdim. | Open Subtitles | في أوقات مثل هذه اعتدت ان احظى بالقليل من الشراب |
Böyle zamanlarda uzun süredir devam eden düzenler bozulur. | Open Subtitles | ان أوقات مثل هذه عندما تكون الأنماط علاقات طويلة تتعطل |
Böyle zamanlarda, ...Tanrı bile adaletsiz sanırım. | Open Subtitles | .... أوقات مثل هذه حتى الرب يكون غير عادل |
Efendim Böyle zamanlarda ben durur ve kendime sorarım: Oprah ne yapabilir? | Open Subtitles | سيّدي في أوقات مثل هذه أتسأل ماذا لـ(أوبرا) أن تفعل ؟ |
Özellikle de Böyle zamanlarda. | Open Subtitles | خصوصاً في أوقات مثل هذه |
Böyle zamanlarda... | Open Subtitles | .... أوقات مثل هذه |
Seninle böyle zamanlar dışında buluşamıyorum. Argh! | Open Subtitles | أنا لا أراك إلا في أوقات مثل هذه |