Instagram'da resimler gösteriyordu ve O çocuklar da çılgınca gülüyorlardı. | TED | كان يتصفح الصور على إنستغرام، و كان أولئك الأولاد يضحكون بشكل هيستيري. |
O çocuklar cephane kutularını suyun üstünde tutsun. | Open Subtitles | أخبر أولئك الأولاد للإبقاء تعلب الذخيرة خارج الماء. |
Ama kızınızı çok seviyordum ve O çocukları da çok seviyorum. | Open Subtitles | لكني أحببت بنتك جدا وأنا أحب أولئك الأولاد |
Hadi çok zorlarsanız o zamanlar O çocukları biraz kıskanıyordum diyebilirim. | Open Subtitles | حسنا,إن أجبرت على الإختيار ربما كنت أشعر بالغيرة قليلا من أولئك الأولاد |
Sana yalvarırım, o çocuklara söyle, o yeni topu geri versinler. | Open Subtitles | أرجوكِ ، أخبري أولئك الأولاد أن يرجعوا الكرة الجديدة لأصحابها الحقيقين |
O zamanlar da O çocukların sahip olduklarını isterdim 40 sene sonra hâlâ da istiyorum. | Open Subtitles | رغبت بما كان لدى أولئك الأولاد حينها و بعد 40 عاما ما زلت ارغب بها |
Ben de ona bu oğulları verdim. | Open Subtitles | ولقد منحته أولئك الأولاد |
Bu çocuklar varken biriyle sevişebilir miyim sence? | Open Subtitles | مع كل أولئك الأولاد ,اتظن أنني سأقيم علاقة يوماً؟ |
Bazı insanlar sizin Bu çocukları bölgenizde tutmak istediğinize yorum getiriyor. | Open Subtitles | قد يفسرون بعض الناس أنك تتمنى توقف أولئك الأولاد عن التدخل في مضمارك |
O çocuklar kasabaya dönünce... kelepçeleri tekrar bileklerine takıverirsin. | Open Subtitles | عندما يرجع أولئك الأولاد إلى البلدة ضع الأصفاد في أيديهم |
O çocuklar maytap yakıp müzik dinleyerek verandamızda yaşıyor | Open Subtitles | أولئك الأولاد يعيشون أمام بابنا يشعلون الألعاب النارية ويشغلون موسيقاهم. |
Yardım ettiğin O çocuklar televizyonda gördüklerim ve gazetelerde okuduklarım... | Open Subtitles | أولئك الأولاد الذين تساعدهم، ومارأيتهعلىالتلفازوقرأتهفيالصحف.. |
O çocukları kaçıran kesin uzaylılardır. | Open Subtitles | أعتقد أنّ من خطف أولئك الأولاد هم الفضائيون. |
Daha çok düşündükçe, buradaki kötü adamın aslında dijital bilgi olmadığını daha çok anladım, beni arkadaşımdan ayıran ve O çocukları birbirine bağlayan şey aslında gösterme pozisyonuydu. | TED | و كلما تمعنت في الأمر إلا و أدركت أن العامل السلبي في المعادلة لم يكن المعلومات الرقمية، بل كان ببساطة موضع الشاشة التي كانت تفصلني عن صديقي و كانت تجمع ما بين أولئك الأولاد. |
O çocukları geri getirecektiniz! | Open Subtitles | كان يَجِبُ عليك أن تحضر أولئك الأولاد ! الي الوطنِ |
Tüm o çocuklara ulaşamam. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيع الوصول الى كل أولئك الأولاد |
Ve ben de kucaklaşmayı pek sevmem ama şehirde olduğum süre zarfında her perşembe akşamı evlerine giderdim, bütün o çocuklara sarılırdım. | TED | وأنا لست الشاب الأكثر احتضاناً على وجه الأرض، لكنني كنت أذهب لذلك المنزل كل ليلة خميس عندما أكون في المدينة، وأحضن كل أولئك الأولاد. |
O çocukların hayatında gerçekten bir etki bırakabilirsin. | Open Subtitles | يتسنـى لك أن تؤثـر في حيـاة أولئك الأولاد |
O çocukların, Vietnam'da öldüreceklerinle aynı yaşta olacaklarını unutma sadece. | Open Subtitles | تذكر فقط أن أولئك الأولاد بنفس العمر الذين ستقتلهم في فييتنام. |
Ben de ona bu oğulları verdim. | Open Subtitles | ولقد منحته أولئك الأولاد |
Sence Bu çocuklar, koydukları para ile yetinirler mi ? | Open Subtitles | أتظن بأن أولئك الأولاد سيقبلون فقط بما وضعوا فيه؟ |
Bu çocukları yapmadıkları bir şeyi itiraf ettirmek için kanun yaptırımının nasıl işlediğini hatırladın mı? | Open Subtitles | أتتذكر كيف أجبرت القوى الأمنية أولئك الأولاد على الإعتراف على أمر لم يفعلوه؟ |
- Git de Şu çocuklara şerit çekme konusunda yardım et olur mu? | Open Subtitles | أذهب وساعد أولئك الأولاد خارج حدود الخط , هلا فعلت ؟ |
Lanet olası çocuklar yine lambayı kırdı. | Open Subtitles | أولئك الأولاد الملاعين كسروا ذلك المصباح ثانيةً. |