On dakika sonra kocama veda edeceğim ve çocuklarım babalarını son kez görecekler. | Open Subtitles | ١٠ دقائق، قبل أن أودع زوجي للمرة الأخيرة، قبل أن يودع أولادي والدهم؟ |
Eğer tapınaktan ayrılıp Grafton'a yaşamaya gidersek, o zaman çocuklarım bana geri verilecek. | Open Subtitles | يقول أننا إذا غادرنا الملجأ وذهبنا للعيش في جرافتون فأن أولادي سيرجعان لي |
Altı hafta önce, karımı ve Çocuklarımı terk etmeye hazırdım. | Open Subtitles | قبل 6 أسابيع كنت مستعدا ان أترك زوجتي و أولادي |
çocuklarımın nerede ve nasıl yaşayacağını tartışmaya hakkın yok ve bunu kimse istemedi. | Open Subtitles | ليس لديك أي حق أو دعوة، لكي تناقشي أين أو كيف يعيش أولادي |
Bırak beni, oğullarımı... çocuklar, çocuklar! | Open Subtitles | .دعني دعني سأنادي أولادي يا أولاد يا أولاد |
- Sikeyim. Bana veya çocuklarıma yamuk yapan her kaltağı vururum Mike. | Open Subtitles | سأقوم بإطلاق النار على كل من يعبث معي أو مع أولادي مايك |
çocuklarım işin kötü olduğunu söylemişti işte oradayken, benim yapabileceğim hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | اخبروني أولادي بأن العمل كان سيئاً وتعلمين من هنا لا أستطيع فعل الكثير |
Karım gitti, çocuklarım benimle konuşmuyor ama en azından resimlerim var benim. | Open Subtitles | زوجتي هجرتني، و أولادي يرفضون الحديث إلي، لكن على الأقل سأحتفظ برسوماتي. |
Neticede, çocuklarım oldukça iyi ve onlarla gurur duyuyorum. | Open Subtitles | بصفة عامة، كل أولادي رائعين و أنا فخور بهم. |
Hem zaten çocuklarım küplere binerler. | Open Subtitles | على العموم، أولادي ستناسبهم هذه الوظيفة. |
Ve çocuklarım annelerine yardıma koştuklarında onları da öldürdüler. | Open Subtitles | وعندما ذهب أولادي لمساعدتها قتلوهم أيضاً. |
En korkunç kısmı ise Çocuklarımı unuttum ve bütün gece markette kaldılar. | Open Subtitles | الجزء المريع هو أنني نسيت أولادي و تركتهم طوال الليل في المتجر |
Gitmene, Çocuklarımı benden uzaklaştırmana izin vermemi mi bekliyorsun? | Open Subtitles | هل تتوقعين مني أن أسمح لك بالرحيل ؟ أن أسمح لك أن تأخذي أولادي مني ؟ |
Siktir, müebbet verseler de olur. Asla Çocuklarımı göremeyeceğim. | Open Subtitles | تباً، تبدو كأنها مدى الحياة، لن أرى أولادي أبداً |
çocuklarımın nerede ve nasıl yaşayacağını tartışmaya hakkın yok ve bunu kimse istemedi. | Open Subtitles | ليس لديك أي حق أو دعوة، لكي تناقشي أين أو كيف يعيش أولادي |
Neden çocuklarımın iki farklı babası olduğunu da söylemedin? ! | Open Subtitles | لما لا تخبريه أيضاً ان أولادي يحظون بأبين مختلفين ؟ |
Geleceğim ve çocuklarımın geleceği çevresel felaketlere karşı korunuyor mu? | TED | هل مستقبلي ومستقبل أولادي محمي من الانهيار البيئي؟ |
Gördün mü adamım, seninle takıldığım için, şimdi benim çocuklar burada olduğumu bilmiyorlar. | Open Subtitles | انظر، رجل، تعبث معك، الآن أولادي لا يعرفون حتى أنا هنا. |
Evet. Eve döneceğim için mutluyum. çocuklarıma ve erkeğimin yanına. | Open Subtitles | حسنٌ، سوفَ أكون سعيدة بعودتي للمنزل، وأكون مع أولادي وزوجي |
Oğullarım yürüyüşün neden düzenlendiğini merak ediyordu ve bu ilginç aile sohbetlerine vesile oldu | TED | وكان أولادي يشعرون بالفضول لمعرفة أسباب تنظيم هذا الحدث، وأدى ذلك إلى بعض النقاشات العائلية المثيرة جدًا. |
Davetin için sağol ama bugün Noel arifesi, vaktimi çocuklarımla harcamak istiyorum. | Open Subtitles | شكرا على الدعوة لكنها عشية الكريسمس و أريد أن أقضيها مع أولادي |
Çünkü Adebisi, Hernandez ve Schillinger gibi adamları çocuklarımdan uzak tutuyor. | Open Subtitles | لأنها تُبعِد أشخاص مِثل أديبيسي و هيرنانديز و شيلينجَر عَن أولادي |
Oğullarımın hevesi kursaklarında mı kalsın? | Open Subtitles | أفعل هذا وأحرم أولادي الأعزاء من الغنيمة؟ |
Bu çocuklara kendi oğlum gibi bakarım ben. | Open Subtitles | أنا أعتني بهؤلاء الأولاد كما أنهم أولادي |
Ama duydun mu bilmiyorum, ama iki çocuğum yakın zamanda kaçırıldı. | Open Subtitles | لا أدري إن كُنتَ سَمِعت لكن أولادي اختُطِفوا مُؤخراً |
İyi uykular Evlatlarım ve rüyalarınızda babanızı görün. | Open Subtitles | ناموا جيداً، يا أولادي و تمسكوا بوالدكم في احلامكم |
Masum gözyaşlarından erimiş inci akan çocuklar silin onları, sevgili oğlanlar. | Open Subtitles | أنتم الذين تجعلون اللؤلؤ المنصهرة ،تبكي دموعاً بريئة تجففوها، يا أولادي الأعزاء. |
Bu benim ailemin hikayesi hepsi de çok akıllı ama aynı zamanda çok, çok, çok yaramaz olan yedi çocuğumun! | Open Subtitles | هذه قصة عائلتي، أولادي السبعة. الأذكياء جدا، والمشاغبون جداً جداً جداً. |