Aklıma gelmişken, sanırım Truman bir şirket tarafından evlat edinilen ilk çocuk. | Open Subtitles | بالمناسبة أنا أؤمن أن" ترومان "هو أول طفل الذي تبنته مؤسسة قانونيا |
Aklıma gelmişken, sanırım Truman bir şirket tarafından evlat edinilen ilk çocuk. | Open Subtitles | بالمناسبة أنا أؤمن أن" ترومان "هو أول طفل الذي تبنته مؤسسة قانونيا |
Bir partide aşırı doz almış ilk çocuk değil. | Open Subtitles | لن يكون أول طفل يموت نتيجة جرعة زائدة و هو في حالة هذيان. |
Ayda doğan ilk bebek olmak gibi bir şey. | Open Subtitles | هو مثل أول طفل يلد على سطح القمر |
Novus'ta ilk bebek doğdu. | Open Subtitles | أول طفل يولد على نوفوس |
Dünyada bunu dinleyen ilk çocuk ben olacağım. Evet. | Open Subtitles | أذا، سأكون أول طفل بالعالم يسمعها. |
Tarihte bunu başaran ilk çocuk olabilirsin. | Open Subtitles | أعتقد أنك أول طفل يفعل ذلك في التاريخ |
İlk çocuk doğduğundan itibaren herşey değişecek. | Open Subtitles | كل شيء سيتغير حالما سيلد أول طفل. |
Eğer ıslahevine girmeseydim, Camden'da onur kuşağı kazanan ilk çocuk olacaktım. | Open Subtitles | لو لم أدخل سجن الأحداث لكنت أول طفل بـ(كامدن) يحصل على وشاح التكريم |
Sağ bıraktığı ilk çocuk sendin. | Open Subtitles | كنت أول طفل يتركه حياً |
Sayende şimdiye kadar atılan ilk çocuk Boyd oldu. | Open Subtitles | بويد أول طفل يفصل |
Görünüşe göre Drill'in yaptıklarını anlayan ilk çocuk o. | Open Subtitles | "يبدو أنه أول طفل رأى أعمال "دريل |
(Gülüşmeler) Sıcak bir gündü ve duvardaki delik bu eski yıkı duvar üzerindeydi. Gelen ilk çocuk buydu; daha sonra 13 yaşında, okulu terk etmiş bir çocuk olduğu anlaşıldı. | TED | (ضحك) إذاً فقد كان يوماً حاراً، وفتحة في الحائط كانت في ذلك المبنى القديم. هذا هو أول طفل جاء الى هناك. لاحقاً عرفنا أنه في سن 13 ترك المدرسة. |
Yorbalinda'nın bu yeni dünyaya gelecek ilk bebek olmasını umuyordum. | Open Subtitles | كما تعلمين، تمنيت دومًا أن يكون (يوباليندا) أول طفل في هذا العالم. |
18 yıldan sonra ilk bebek. | Open Subtitles | ...إنه أول طفل خلال 18 سنة |
18 yıldan sonra doğacak ilk bebek. | Open Subtitles | ...إنه أول طفل خلال 18 سنة |