ويكيبيديا

    "أول موعد لنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ilk randevumuz
        
    • ilk buluşmamızda
        
    • ilk randevumuzda
        
    • İlk buluşmamızın
        
    Peki bu ilk randevumuz mu yoksa sonuncusu mu. Open Subtitles إذاً، أهذا أول موعد لنا أم الأخير؟
    İlk randevumuz Boston'daydı. Open Subtitles أول موعد لنا كان في بوسطن
    Bu bizim ilk randevumuz sayılır. Open Subtitles هذا عملياً أول موعد لنا
    İlk buluşmamızda bir yanardağ ile ilgili bir şeye bağışta bulunmuştun. Open Subtitles أذكر أنك تبرعت إلى شيء ما متعلق بالبراكين في أول موعد لنا
    Burada yemek harikadır. İlk buluşmamızda Lois'i buraya getirmiştim. Open Subtitles الطعام هنا رائع هذا هو المكان الذي أخذت لويس إليه في أول موعد لنا
    Burası kız arkadaşımı ilk randevumuzda getirdiğim yer. Open Subtitles أخذت صديقتي الحميمة إلى هنا في أول موعد لنا.
    Daha ilk randevumuzda seni almaya gelmezsem nasıl bir beyefendilik sergilemiş olurum? Open Subtitles أي نوع من الرجال أكون إن لم أصطحبك في أول موعد لنا ؟
    İlk buluşmamızın bu şekilde olacağını düşünmemiştim. Open Subtitles لا أعلم كيف تصورتُ أول موعد لنا
    İlk buluşmamızın bu şekilde geçmemesi gerekiyordu. Open Subtitles لم يكن مقررًا أن يكون أول موعد لنا هكذا
    Dert etmene değmez, ufaklık. İlk buluşmamızda o kadar çok parfüm sıkmıştı ki,... Open Subtitles لا تقلق كثيرا يا فتى, فقد كان يضع عطرا شديد الرائحة في أول موعد لنا
    Joan ilk buluşmamızda beni buraya getirdi. Open Subtitles جون صحبتني إلى هذا المكان في أول موعد لنا
    Eşim ilk randevumuzda bana sizin kitabınızı vermişti sonra ikinci kitap çıkınca birlikte yüksek sesle okuduk. Open Subtitles زوجي أعطاني كتابك في أول موعد لنا وعندما صدر كتابك الثاني قرأناها بصوت عالي معاً
    İlk randevumuzda hem sağlam müsrif hem de centilmen olduğum için seni Bakersfield'daki en pahalı restorana götürürdüm. Open Subtitles وفي أول موعد لنا ولأنني رجل أصرف كثيرا ونبيل في نفس الوقت بودي أن اخذك الى افضل مطعم في باكرسفيلد
    Evet, aramızdaki ilişki anlaşmasına göre ilk buluşmamızın yıldönümünde beni güzel bir yemeğe çıkarmak, günümün nasıl geçtiğini sormak ve dışarıdan bakan ilgisiz birinin yakınlık sanabileceği ölçüde fiziksel temasta bulunmak zorunda. Open Subtitles أجل، طبقاً لإتفاقية العلاقة في يوم ذكرى أول موعد لنا لابد أن يأخذني لعشاء لطيف ويسأل عن يومي ويشترك في إتصال جسدي عادي الذي قد يخطئه الناظرين غير المهتمين بالحميمية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد