Seni ilk kez gördüğüm anda çalan şarkıyı bugün bile hatırlıyorum. | Open Subtitles | مازلتُ أذكر الأغنية التي سمعناها عندما وقعت عيني عليكِ أوّل مرّة |
Birbirimizi çok uzun zamandır tanıyoruz, ve ben ilk kez senin evindeyim. | Open Subtitles | حسنٌ، بأنّا عرفنا بعضنا لمدّةٍ طويلة وهذه هي أوّل مرّة أكون ببيتِكَ. |
Şimdiye dek ilk kez böyle bir şey sürdün tamir edebilmeyi nasıl bekliyorsun? | Open Subtitles | تلكَ أوّل مرّة تركب فيها واحدة، فما الذي يجعلُكَ تظنّ أنّ بإمكانك إصلاحها؟ |
İlk defa şoka girdiğimde kalbim durmuştu, | Open Subtitles | عندما دخلتُ في صدمة أوّل مرّة توقّف قلبي |
İyileşecek. Bu ilk defa olmuyor. | Open Subtitles | سيكون بخير ليست أوّل مرّة يشعر فيها بألم |
Kabul, okuldayken inek olmadığım için ilk defa pişmanlık duyuyorum. | Open Subtitles | "حسن، هذه أوّل مرّة أندم بها لعدم كوني مهووساً بالعلوم" |
İlk kez bir insanın gururla alçalabildiğine şahit oluyorum. | Open Subtitles | إنّها أوّل مرّة أرى فيها أحداً يزهو بنفسه و يتذلّل في نفس الوقت |
Doğrulatma taramalarım ilk kez pozitif sonuç verdi. | Open Subtitles | هذه أوّل مرّة تعطي فيها مسوحات التثبّت نتيجة إيجابية |
Objektiften ilk kez baktığım zaman, hiç beklenmedik yerlerde, büyülü şeylerle karşılaşabileceğimi anladım. | Open Subtitles | ،تعلم، أوّل مرّة أرى عبر عدساتي أدركت أن بوسعي إيجاد السحر في أماكن غير متوقعة |
Babası ona ilk kez çardakları gösterdiğinde orada çiçekler varmış ve daha o zaman 12 yaşında olduğu için onları almak istemiş ama babası hemen onu durdurmuş, ...hiçbir şeye dokunmamasını ve çardaktan bir şey almamasını söylemiş, | Open Subtitles | عندما أراه والده الكوخ أوّل مرّة كانت به زهور، وكطفل بعمر اثني عشر عاماً، أراد نزعها |
Bu çocuk hayatında ilk kez mi sopa ile vuruyor? | Open Subtitles | هذه أوّل مرّة لهذا الفتى في لعبة البيسبول؟ |
Biliyorum. Bu cümleyi iyelik zamiriyle ilk kez duyuyorsun. | Open Subtitles | أعلم أنّها أوّل مرّة تسمع فيها تلك الجملة بضمير الملكيّة |
İlk kez sarhoş olduğumda kaç yaşındaydım biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف متى كانت أوّل مرّة ثملتُ فيها جدّاً ؟ |
İlk defa Bay Harbor Kasabının gerçekten olduğu bir olay mahaline ayak basıyoruz. | Open Subtitles | هذه أوّل مرّة نطأ فيها مكاناً كان به سفّاح مرفأ الخليج بالفعل |
Muhtemelen ilk defa plan yapmıyordur. | Open Subtitles | على الأرجح ليست أوّل مرّة تضع فيها ذلك المخطط |
Bunu ilk defa yapmıyor olabileceğin düşüncesi hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لا يروقني الشعور بأنّه ربّما ليست هذه أوّل مرّة تفعل فيها ذلك |
Bize adrenalinin ilk defa ne zaman salgılandığını gösterecek emilme oranı ölçebiliriz. | Open Subtitles | لذا يمكننا حساب معدّل الامتصاص، مما ينبئنا بوقت انتاجه أوّل مرّة. |
Bize adrenalinin ilk defa ne zaman salgılandığını gösterecek emilme oranı ölçebiliriz. | Open Subtitles | لذا يمكننا حساب معدّل الامتصاص، مما ينبئنا بوقت انتاجه أوّل مرّة. |
- Şey... İlk defa duyuyorum. Transferin kim tarafından istenildiğini sormamın sakıncası var mı? | Open Subtitles | هذه أوّل مرّة أسمع بالأمر أتمانع إن سألتك عمّن طلبَ النقل؟ |
İlk seferinde heyecandan on saniye sonra pes etmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | أوّل مرّة كنت متوتّرًا وفشلت، إذ اضطررت للانسحاب بعد 10 ثوانٍ. |
İlk sefer iki saat kadar sürmesi lazım. | Open Subtitles | حسناً، يفترض أنْ تستغرق العمليّة بأسرها ساعتَين أوّل مرّة |
Şahsen ilk olarak ne zaman... tanışmıştınız şey yapmak için.. bilirsin, ona binmek için? | Open Subtitles | متى إلتقيتيه أوّل مرّة شخصيّاً بحيث يمكن أن تمتطيه؟ |