Ama bunun bedeli sadece bir ya da iki erkek satışı yapabilecek. | Open Subtitles | لكن ثمن عمل ذلك هو أن يقوم ذكر أو اثنين فقط بالبيع. |
Yine de bir ya da iki tanesinin çoğunluğa uyduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | بالرغم من أنه يعتقد أن واحداً أو اثنين منهم يتظاهران بالمرض |
Chris'in makyaj kutusundaki ayna onlara Bir iki birşey göstermeli. | Open Subtitles | المرآة من يجب كريس المدمجة لتبين لهم شيئا أو اثنين. |
Anladığım kadarıyla birkaçınız kendisiyle paylaşmak için birkaç özel eşya getirmiş. | Open Subtitles | أتفهم أن واحد أو اثنين منكم أحضر شيئاً شخصياً ليشاركها معها |
Oldukça önemli, çünkü bir veya iki milimetre küpten daha büyük her bir tümör normal bedene kıyasla beş kat daha fazla kana sahip. | TED | هذا أمرٌ مهم جدًا لأن كل ورم بحجم أكبر من حجم مليمتر مكعب أو اثنين لديه كمية دم أكبر بخمس مرات من اللحم الطبيعي. |
İnsanın "daima" dediği, yalnızca bir-iki yüzyıl. | Open Subtitles | العنصر البشري ربما يتغير خلال قرن أو اثنين |
Aslında bir ya da iki kez matematikten "B" aldığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر أنني حصلت على تقدير جيد جداً أو اثنين بمادة الرياضيات |
Bir ya da iki oglan verdiginde de kullanmayi birakir. | Open Subtitles | حتى تلدين له ولداً أو اثنين وسوف ينتهي من استغلالك |
Ya da şimdiye kadar bir ya da iki homoseksüel deneyim yaşamışların olduğu burada mı? | TED | أو انها تنتهي هنا عند من لديهم تجربة أو اثنين فقط كمثيلي الجنس حتى الآن؟ |
Belki de yolunuzda bir ya da iki erdem ile karşılaştınız. | TED | ربما كنت قد التقيت واحد أو اثنين من الأشخاص الفاضلين على طريقك. |
Bir ya da iki gezgin inşa etmek yerine, Ay'da olduğu gibi, bunlardan yüzlerce yapacağız. | TED | حسنًا، بدلًا من إنشاء روفر أو اثنين فقط مثلما فعلنا على القمر، سنقوم بإنشاء المئات منهم. |
Bir, iki aya kadar normale döner. Derindekiler de 2-3 haftada geçer. | Open Subtitles | ستعود لطبيعتها بعد شهر أو اثنين و جلدك بعد أسبوعين أو ثلاثة |
Gördükleri rahatsız ediciydi, bunlardan Bir iki tane değil, ...yüzlerce vardı. | Open Subtitles | مارآه ليس دليلاً على وجود ثقب أو اثنين ولكن المئات منها |
Şimdi sana suç mahallii ile ilgili Bir iki şey öğreteceğim | Open Subtitles | الآن انا ذاهب الى يعلمك شيئا أو اثنين عن مسرح الجريمة. |
Evet, evet, sanırım Clark o isimle ilgili birkaç şey biliyordur. | Open Subtitles | نعم، نعم، أعتقد كلارك يعرف شيئا أو اثنين عن هذا الاسم. |
Ölümsüz organizmalara birkaç örnek vermek gerekirse bitki tohumlarını veya bakteri sporlarını sayabiliriz. | TED | من الأمثلة لكائن أو اثنين ممن لهم القدرة على البقاء هو بذور النباتات أو الجراثيم البكتيرية |
birkaç kişinin de kafasını yarmış herhalde. | Open Subtitles | وخرج واحد أو اثنين من المواطنين صفقة كبيرة. |
Bu karakteri ve kişiliğini tamamladığını düşünebileceğiniz pek çok şey var, bu yüzden süper kahraman sadece bir veya iki boyutlu değil. | TED | هناك الكثير من الأشياء التي يمكنك التفكير بها يدور حول الشخصية، لكي لا يكون لدى البطل الخارق بُعد واحد أو اثنين فقط. |
Bu yüzden yaptığım şey, bütün bu bilginin üstünden geçmek oldu. Bir veya iki günüm araştırmayla geçti | TED | حسنًا ما الذي فعلته، قمت بالتعامل مع كل هذه المعلومات، أمضيت يومًا أو اثنين في البحث. |
Ben bile zamanında bir-iki dramatik aşk şiiri yollamıştım. | Open Subtitles | لقد نشرت بعض قصيدة أو اثنين من قصائد الحب الميلودرامية قديماً |
bir-iki adamın yapacağı iş. | Open Subtitles | إن كنت ستسرق بيتاً، بالتأكيد تحتاج لرجل أو اثنين |
Kafamda Bir kaç çok küçük konu var. | Open Subtitles | لدي واحد أو اثنين أشياء بسيطة في ذهني، ليس أقلها هو العثور على هذا القاتل |
Yeniden söylemek için can attığın bir yada iki özel şarkı var mı? | Open Subtitles | هل هناك أغنية أو اثنين التي يمكنك البحث الأكثر قدما للقيام مرة أخرى؟ |