| Kızına yakın olmak istedi, son son günlerinde. | Open Subtitles | انه يريد أن يكون قريبا من إبنته خلال خلال أيامه الأخيرة |
| Fakat hayatının son günlerinde, ruhunun bilinmeyen bir yanını keşfetti. | Open Subtitles | , و لكن فى أيامه الأخيرة , أطلق سراح الوجه الآخر من شخصيته |
| Eğer bu doğru ise Brogan neden Laochailand son günlerinde böyle çaresizce bir kefaretçiye ihtiyaç duydu. | Open Subtitles | إن كان ذلك صحيحاً، بروغان لم كانت لدى لوكالاند تلك الرغبة الشديدة لإيجاد آكل خطايا في أيامه الأخيرة ؟ |
| Son günlerini demir bir maskenin ardından yaşamak zorunda bırakır. | Open Subtitles | وأرغمه على عيش أيامه الأخيرة واضعاً قناعاً حديدياً |
| Hastane, Son günlerini evinde geçirsin diye babamı taburcu etti. | Open Subtitles | أخرجه المشفى لقضاء أيامه الأخيرة بالمنزل. |
| Zaten Son günlerini sayıyor .. | Open Subtitles | إنه يعد أيامه الأخيرة |
| Babam son günlerinde ondan hiç göstermiyordu. | Open Subtitles | لم يظهر والدي الكثير من ذلك في أيامه الأخيرة |
| - Hayır. son günlerinde, ne kadar üzgün olduğunu yazmış. Hayatında sevdiği tek kadın sizmişsiniz. | Open Subtitles | فى أيامه الأخيرة ، كتب عمّا يعانيه من ندم، كنتِ المرأة الوحيدة التى أحبّها. |
| Ed son günlerinde, sıkça senden söz etti bana. | Open Subtitles | حدثني إيد عنكِ كثيراً في أيامه الأخيرة |
| Yozlaşmış hükümdarlığınız son günlerinde. | Open Subtitles | إن حكمكم الفاسد في أيامه الأخيرة |
| son günlerinde bile... | Open Subtitles | ...حتى في أيامه الأخيرة |
| Son günlerini Paris'e gidip de orada yaşayacak değil. | Open Subtitles | ليس كأنّه سينتقل إلى (باريس) ليعيش بقيّة أيامه الأخيرة. |