Buraya seni yargılamaya yada Abel'ın hayatına dahil olmaya gelmedim Jax. | Open Subtitles | لست هنا لألقي عليك الاحكام يا جاكس , أو ان أقحم نفسي في حياة أيبل |
Ve Abel ve Thomas güçlü bir kadının sevgisi olmadan büyür. | Open Subtitles | و سينمو أيبل و توماس من دون أن يعرفوا جب امراةٍ قوية |
Yoğun iş programımın arasında, müvekkilim Rudolf Abel'a yardım için vaktimi ayırdım. | Open Subtitles | و لقد إقتطعتُ وقتاً من جدول أعمالي المزدحم، لمساعدة موكّلي (رودولف أيبل) |
Belki Abel'ı, Almanya'daki dostlarımıza karşı iyi niyet simgesi olarak salarsınız. | Open Subtitles | ربّما يمكنكم إطلاق سراح (أيبل) كعُربون حُسن نيّة لأصدقائنا في ألمانيا |
Sözüm ona öğrenci olan Pryor'a karşılık Rudolf Abel'ı takas etmeye hazırız diyelim. | Open Subtitles | سأقول، نحن على أتّم الإستعداد لمبادلة من تدعونه ب'الطالب' (بريور) مقابل (رودولف أيبل) |
Bay Abel sınır dışı edildi ve Berlin'de serbest bırakıldı. | Open Subtitles | "تمّ ترحيل السيّد (أيبل)" "و تمّ إطلاق سراحه في (برلين)" |
Abel, St. Louis'deki doktorların, hastaneye yatırılmasını önerdiğini söylemiştin. | Open Subtitles | أنت قلت فعلاً يا "أيبل" إن الأطباء في "سانت لويس" أوصوا بوضعها تحت العناية في مستشفى. |
Nancy ile Abel'ın anlamayacağını da. | Open Subtitles | وأن "نانسي" و"أيبل" لن يتفهما ذلك أبداً. |
Küçükken Nancy ile Abel beni Doğa Tarihi Müzesi'ne götürmüştü, totem sergisine. | Open Subtitles | حين كنت صغيرة، اصطحبني "أيبل" و"نانسي" إلى متحف التاريخ الطبيعي، حيث كان هناك معرض عن الطواطم. |
Abel, birbirimize söylenecek her şeyi söyledik. | Open Subtitles | لقد قلنا لبعضنا كل ما أردنا قوله يا "أيبل". |
Şimdi bu araziye nasıl bir fiyat biçerdin, Abel? | Open Subtitles | لذا ما الذي تعتبره سعراً منصفاً لهذه الأرض، (أيبل)؟ |
Tesadüfe bakın ki, işe başlamamıza yardım edebilecek sondaj işi yapan bazı tanıdıklarım var. Sen ne diyorsun, Abel? | Open Subtitles | والآن، يصدف أنّ لي معارف بمجال التنقيب قد يساعدونا بالبدء، ما رأيك بهذا يا (أيبل)؟ |
Abel ile ilgili gelişme var. | Open Subtitles | لدينا بعض المعلومات عن " أيبل " |
"Abel, hafta sonları ev işlerinde annesine yardım ederdi. | Open Subtitles | "أيبل) كان يساعد أمه في) القيام بالأعمال المنزلية بنهاية الأسبوع" |
Anlatım biçimim sizi kırdıysa özür dilerim ama Abel'ın size söylediklerini bilmeliyiz. | Open Subtitles | و أعتذر إن كانت طريقتي قد أهانتك لكنّنا في حاجة لمعرفة ما يقوله لك (أيبل) |
ABD hükümetinin Rudolf Abel'e karşı açtığı dava. | Open Subtitles | قضيّة الولايات المتحدة ضدّ (رودولف أيبل) |
Rudolf Abel bunu asla yapmaz. | Open Subtitles | ذلك هو الأمر الذي لن يفعله (رودولف أيبل) |
Bugün, Rus casusu Rudolf Ivanovich Abel'ın hükmü Yüksek Mahkemece, az oy farkıyla onaylandı. | Open Subtitles | "اليوم، خلال تصويت سري" "أكّدت المحكة العليا إدانة" "الجاسوس الروسيّ (رودولف إيفانوفيتش أيبل)" |
"Sevgili kocam Rudolf Abel'a karşı olan insani davranışınızı gazetelerden öğrendikten sonra size bu mektubu yazmaya cesaret ediyorum." | Open Subtitles | "لقد سمحتُ لنفسي بأن أراسلك بعدما قرأتُ الأخبار من الصحف" "بشأن موقفك الإنساني باتجّاه زوجي الحبيب (رودولف أيبل)" |
Abel'da da bir dünya gizli bilgi olmasına rağmen birini bile vermedi. | Open Subtitles | (أيبل)، كذلك، لديه الكثير من المعلومات السريّة و مع ذلك، لم ينبس بكلمة |