Aidan bana Josh'la ilgili durumunuzu anlattı. | Open Subtitles | أيدن بقصة اللايدي هوك بالكامل التي تعيشها مع جوش |
İkimizde 22 yaşında değiliz, Aidan. | Open Subtitles | لا أحد منا في في الثانية والعشرين من عمره , أيدن |
Size "değerli misafirimize refakât edin" dediğim zaman "Aidan'ı ofisime getirin" demek istiyorumdur. | Open Subtitles | عندما أقول لكم اصطحبوا ضيفنا العزيز أعني حرفيا أحضر أيدن إلى المكتب |
Aiden, onu kulübeye sokacak kadar sakinleştirmek için günde üç kere koşturman gerekiyor. | Open Subtitles | أيدن يجب عليك ان تهرب منه ثلاث مرات في اليوم فقط لتهدأه كفاية لترجع به إلى السقيفة |
Aiden, Melvin'in elinden bir koku örneği aldım. | Open Subtitles | أيدن " لقد وصلت لمصدر الرائحة " " على يدي " مالفين إنه معطر نسائي |
Bir metelik yere sırt üstü düşmez, öyle değil mi Aidan? | Open Subtitles | العملة المعدنية لا تستطيع الاستقرار على جانب واحد , أليس كذلك , أيدن ؟ |
Bence hepimizle yolunu ayırdı Aidan. Bak, üzgün olduğunu biliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أعتقد أنها انفصلت عنا جميعا , أيدن اسمع , أعلم أنك حزين , حسنا ؟ |
Ve Aidan ona kefilse sorun yok demektir. | Open Subtitles | إذا كان أيدن يضمنه فالأمر على ما يرام بالنسبة لي |
Bishop demişti ki: "İş sırasında içmek yok Aidan". | Open Subtitles | على أية حال , بيشوب قال لا مزيد من الشرب أثناء العمل , أيدن |
Aidan, torba kan kullanmak için verdiğin uğraşın farkındayım. | Open Subtitles | أيدن , أعلم كم صعب عليك أن تبقي نفسك على أكياس الدم |
- Gizemli konuşan Aidan, çok korkunç gözüküyor. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الأفظع من أيدن المتجهم هو أيدن الغامض |
Sana bir şey göstermek istiyorum. Beyefendi size içki yolladı. Tanıdığım ve sevdiğim Aidan'ı görmek ne hoş. | Open Subtitles | أريد أن أريك شيئا ما هذا السيد أرسل لك شرابا سعيد جدا أن أرى أيدن الذي أعرف وأحبه وقد عاد لسابق عهده |
Evet, Aidan'ı takip ettim. Sonradan buranın ne olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | نعم , لقد تتبعت أيدن هنا بعدها عرفت ما نوع هذا المكان عندما دخله |
Aidan Waite görüşmek isterse hemen gelir. | Open Subtitles | أنا واثقة أن أيدن ويت لو طلب مقابلة سيحظى بها |
Aidan'a yardım etmek için o kurtadamları ele geçirdin. | Open Subtitles | أنت استحوذت على هؤلاء المستذئبين لمساعدة أيدن |
Aidan ve Sally de dışarıda kardeşi Beatrice'i arıyorlar. | Open Subtitles | يا ربي ممممم , أيدن وسالي ذاهبان الأن يبحثون عن أختها بياتريس , من أجل بعض المساعدة |
Parmağımda Aiden'in yüzüğü olmalıydı... | Open Subtitles | كان يجب ان أكون مع "أيدن" وخاتمه فى يديّ |
- ... Daniel'in değil. - Aiden'le nişanlandın mı? | Open Subtitles | "وليس خاتم "دانيال - أنتِ و "أيدن" مخطوبين؟ |
Aiden, birlikte yaşamamız, hatta katille teknoloji kurdundan oluşan garip çift durumu hoşuma gitmeye başlamıştı... | Open Subtitles | أيدن" لامانع عندي من عيشك هنا" وقد بدأتُ حقاً فى الإستمتاع بالقاتل وفتى التكنولوجيا الثنائي الذان يقيمان معاً |
Aiden, hayat karmaşıktır Emily'le aranızda olanlar gibi. | Open Subtitles | أيدن"، الحياة معقدة دوماً" "كما هي الأمور بينك وبين "إيملي |
Aiden'a bir mesaj iletirsin diye umuyordum. | Open Subtitles | كنت أامل ان تقوم بتوصيل رساله منى لـ"أيدن". |