Biliyorsunuz, bu araba üzerinde çalışmak hoşuma gidiyor, Bay Eddy. | Open Subtitles | حسنا، تعرف أنّني أحبّ العمل على هذه السيارة، سّيد أيدى. |
Bilirsiniz, bu araba üstünde çalışmayı severim, Bay Eddy. | Open Subtitles | حسنا، تعرف أنّني أحبّ العمل على هذه السيارة، سّيد أيدى. |
30 yıl önce, topluluklarında kadınların eline geçen çok az fon vardı. | TED | منذ ثلاثين عامًا، كان هناك القليل جدا من التمويل الذى يذهب مباشرة إلى أيدى النساء فى مجتمعاتهم. |
2030 yılına kadar 350 trilyon dolar elde edeceksek bu paranın kadınların elinde olması lazım. | TED | وإذا كان لدينا أكثر من 350 تريليون دولار بحلول عام 2030، تلك الدولارات يجب أن تكون في أيدى النساء. |
# Eddie Haskel, Wally ve Ms. Cleaver Onlar da bu sınıftandı # | Open Subtitles | # وكذالك * أيدى أسكل* والي والآنسة. ساطور # |
Şey, aslında bir yönden öyle, ama 25. yasa değişikliği son kararı, açıkça kabinenin ellerine bırakıyor. | Open Subtitles | لكن القانون 25 يضع القرار النهائى بإنصاف فى أيدى المجلس هل نسمع الشهادة الطبية؟ |
Bilirsin, bir artistin ruhu, usta bir zanaatçının elleri. | Open Subtitles | حسناً، تعرفين، روح المهندس أيدى حرفى ماهر |
Telepati, zehirli diller, iyileştirici eller. | Open Subtitles | التخاطر, الألسنة السامة أيدى الشفاء |
Amcanın şirketinin emin ellerde olduğunu bilerek rahatlayacak ve evine 40 milyar dolar daha zengin dönebileceksin. | Open Subtitles | لذا اطمئن واعلم أن شركة عمك ستكون بين أيدى أمينة وستعود لمنزلك ومعك ثروة ب 40 مليارا |
Bay Eddy ile bir yere gitmem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لمكان ما مع السّيد أيدى. |
Bay Eddy ile bir yere gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لمكان ما مع السّيد أيدى. |
Ve Bay Eddy aradı. | Open Subtitles | والسّيد أيدى أتصل. |
Savunmasız bir Romalı çocuğu, kilisemizin gelecekteki liderini Saksonların eline mi bırakacaksın? | Open Subtitles | أستترك ذلك الولد الرومانى المُقدر أن يقود كنيستنا فى أيدى السكسونين؟ |
Soğuk Savaş sırasında, onun görevi, ...düşen ABD uçaklarının teknolojilerinin Sovyetlerin eline geçmesini engellemekti. | Open Subtitles | أثناء الحرب الباردة كانت وظيفته إستخلاص التكنولوجيا من الطائرات الأمريكية الساقطة و منعها من الوصول إلى أيدى السوفييت |
Bildiği, bildiğini sandığı şeylerin, yanlış insanların eline geçmesinden. | Open Subtitles | من وقوعه فى أيدى الناس الخطأ ما يعرفه ما يعتقد أنه يعرفه |
Ve şimdi benim kim olduğumu bilenlerin elinde. | Open Subtitles | و هم الآن فى أيدى شخص يعرف بالضبط من أنا |
Ama kötülerin elinde izi bulunamaz bir toplu imha silahı teslim aracı. | Open Subtitles | لكنها فى أيدى شريرة انه نظام تسليح لا يمكن تتبعه لأسلحة الدمار الشامل |
Karından ölümüne korkuyorsun, Eddie. | Open Subtitles | أنت تخيف زوجتك حتى الموت * أيدى |
Karından ölümüne korkuyorsun, Eddie. | Open Subtitles | أنت تخيف زوجتك حتى الموت * أيدى |
Gezegenimizin kaderini, bir avuç ucubenin ya da canavarın ellerine teslim edemem. | Open Subtitles | لن أضع مصير كوكبنا فى أيدى مجموعة من المخابيل وغريبى الأطوار |
Kızın elleri büyük. Ben "ekran küçük" demek istemiştim. | Open Subtitles | اجل , انها تمتلك أيدى كبيرة لقد كنت أقصد ان الشاشة صغيرة |
Dik kemikli eller, büyük dişler ve pençeler? | Open Subtitles | -مخلوقات ذو أيدى لها مخالب وأسنان كبيرة -الحراس |
Hanesinin kontrolünün münasip ellerde olduğunu görünce Sicilya'ya dönmeyi elbet isteyecektir. | Open Subtitles | عليهِ أن يُدرك ان إسم منزله في أيدى أمينة. الإجبار على العودة إلى صقلية سوف يَظهر وقتها. |
Burayı sorumsuz ellere teslim edecek kadar aklını kaçırmadı. | Open Subtitles | انه لن يضع أبدا هذا المكان فى أيدى غير مسؤولة |
O kadar da zor değil, Addie. | Open Subtitles | انه ليس صعبا يا أيدى |