| "İIk"le nasıI dövüşeceğini ve nerede olduğunu bilmediğini sen söyledin. | Open Subtitles | أنتِ لا تعلمين كيف تحاربين الأول , أو أين يكون |
| Şöyle özetlersek, Kuzey Amerika’da Yellow Stone ulusal parkının nerede olduğunu biliyoruz, kıyılarımızın hemen dışında. | TED | وهكذا نخلص إلى نعلم أين يكون الحجر الأصفر في أمريكا الشمالية إنه قبالة ساحلنا |
| nerede olduğunu biliyorum. Gösterişli bir hırsızsın öyle mi? | Open Subtitles | انا أعلم أين يكون انت لص أنيق جداْ , أليس كذلك ؟ |
| Ama o nerede olduğunu da bilirdi, ne kadar yükselmesi gerektiğini anlardı. | Open Subtitles | ولكنه أيضًا علم أين يقف, وفهم أين يكون مستواه |
| - Nerede bu piç? | Open Subtitles | أين يكون هذا الوغد ابن السافله؟ |
| O zaman bana diğer iki kaçağın nerede olduğunu söyleyeceksin. | Open Subtitles | وحينها ستخبرني أين يكون هذان الرجلان الآخران |
| - Benimle uğraşmayı seviyor. - Ben Sunil'in nerede olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | هو يستمتع بمضايقتي كثيرا أعرف أين يكون سونيل |
| Biliyor musun, yapmak isteriz, fakat, ne olduğunu ve nerede olduğunu bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | أنت تعرف أود فعل هذا ولكن صراحةً نحن لا نعرف ماذا يكون أو أين يكون |
| Affedersiniz. Bay Franco'nun nerede olduğunu söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | عذرا,هل يمكنك أن تخبرينى أين يكون سيد فرانكو رجاءً؟ |
| Yani günün yarısı onun nerede olduğunu merak ediyor ve her zaman korkuyorum. | Open Subtitles | وأتسائل أين يكون طوال الوقت وأكون قلقه عليه جداً |
| Sistem testi, Ballantine'ın nerede olduğunu bileceğimiz tek zaman. | Open Subtitles | اختبار نظام التكامل هو الوقت الوحيد الذي نعرف أين يكون فيه بلانتين |
| Çok güzel, ama çıkması bir günü bulur. Şu an nerede olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هذا رائع، ولكنّ ذلك سيستغرق اليوم بطوله، أتعرف أين يكون الآن؟ |
| nerede olduğunu dahi bilmiyorum, eminim sen biliyorsundur. | Open Subtitles | لم أعلم حتى أين يكون لكني أظن أنكِ تعرفين |
| Ama nerede olduğunu biliyorum. Gider, alır ve size getiririm. Yemin ederim. | Open Subtitles | لكنني أعلم أين يكون سأذهب لإحضاره و بعدها سأعطيك إياه , أقسم لك بذلك |
| Söz veriyorum. Veremezsin; çünkü nerede olduğunu bilmiyorsun! | Open Subtitles | لا تستطيع أن تعدني بذلك لأنك لا تعلم أين يكون |
| O nerede? | Open Subtitles | أين يكون ؟ |
| - Yan kapı. - Nerede? | Open Subtitles | ذهب إلى الباب الجانبي - أين يكون ؟ |
| Nerede o? | Open Subtitles | أين يكون بحق الجحيم؟ |
| nerde olduğunu söylerseniz, gidip kontrol edebilirim kendisini. | Open Subtitles | لو أخبرتني أين يكون فسيسعني إعتراضها والحرص على عدم كشفها لتستره |
| Şimdi buranın Neresi olduğunu öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | يفترض بنا الآن إكتشاف أين يكون ذلك |
| yerini ve zamanını söyle, ben ve adamlarım orada olacağız. | Open Subtitles | بالتأكيد ستفعل، دعني أعلم متى و أين يكون الرجال هناك |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 