"أيّ خيار" - ترجمة من عربي إلى تركي

• başka seçenek
• başka bir seçenek
• çaresi
• bir şansım
• Başka şansım
• Başka seçeneği
• Başka seçeneğim
• başka seçeneğin
• şansımız mı
• seçeneğimiz var
• seçeneğim yoktu
• seçeneğin var mı
• bir seçenek bırakmadı

Ben bunu kendi kardeşime yapmayı istemiyorum ama bana başka seçenek bırakmıyorsun. 10'a kadar sayacağım.
...أنا ... أكره فعل هذا لأخي ... لكنّك لا تعطيني أيّ خيار لذلك سأعد إلى العشرة

Siz ikiniz bana başka seçenek mi bıraktınız?
أيّ خيار تركتماه لي؟ أنتما الاثنان

Ya ölürse? Kalan şu zamanımızda başka bir seçenek göremiyorum.
ليس لدينا أيّ خيار هنا في الوقت الذي غادروا

"Şimdi size her şeyini kaybeden zengin bir ailenin ve her şeyi düzeltmekten başka çaresi olmayan bir oğlun hikayesini anlatacağız."
والآن مع حكاية العائلة الثرية التي فقدت كلّ ماتملك ولايملك هذا الابن أيّ خيار سوى أن يبقيهم معاً

Seni tanımaktan başka bir şansım var mı seni küçük şımarık fahişe?
ألديّ أيّ خيار سوى معرفتُكِ ! أيتها المُنحطّة الصغيرة

Anlaşma falan yok, tamam mı? Başka şansım yoktu.
ليس هناك إتّفاق، إتّفقنا، لمْ يكن لديّ أيّ خيار.

Yaşlanmış olmalı. Başka seçeneği yok.
لابد أن تكون كبيرة، فهي لا تملك أيّ خيار

Aptal herif silahı çalmaya çalıştı, Başka seçeneğim yoktu.
حاول الأحمق أخذ البندقيّة منّي. لمْ يكن لديّ أيّ خيار آخر.

Sana inanmıyorum. İnanmak zorundasın. başka seçeneğin yok.
ـ لا أصدقكِ ـ يجب عليك فعل هذا، ليس لديك أيّ خيار

Bize başka seçenek bırakmadın.
لمْ تتركي أمامنا أيّ خيار إذاً

Onu da istiyorum ancak bu insanlar bize başka seçenek bırakmıyorlar.
أريد ذلك أيضاً ولكنْ... هؤلاء القوم لا يتركون أمامنا أيّ خيار فربّما سنضطرّ...

Genelde bir şeyi iki kez yapmaktan hoşlanmam... ama bu durumda, başka bir seçenek göremiyorum.
عادة أَكْرهُ عَمَل الأشياءِ أكثر مِنْ مرّة... لكن في هذه الحالةِ , أنا لا أَرى أيّ خيار آخر.

O zaman bana madde 19.5/b'yi uygulamaktan başka bir seçenek bırakmadın.
حسنٌ، لم تتركي لي أيّ خيار غير اللّجوء للبند 19.5/ب

"Şimdi size her şeyini kaybeden zengin bir ailenin ve her şeyi düzeltmekten başka çaresi olmayan bir oğlun hikayesini anlatacağız."
والآن مع حكاية العائلة الثرية التي فقدت كلّ ماتملك وهذا هو الابن الذي لايملك أيّ خيار سوى أن يبقيهم معاً

Bu çok barbarcaydı. Başka bir şansım yoktu.
كانت قاسية لم يكن لدي أيّ خيار آخر

Bak, zorladılar beni, Başka şansım yoktu.
أسمع، لقد مضطرًا، لم يكن لديّ أيّ خيار.

Mafyanın da onu öldürmekten Başka seçeneği kalmıyor.
لذا فإنّ عضو العصابة لم يعد لديه أيّ خيار.

Bana çok fazla acı verse de, tur rehberliğinden istifa etmekten Başka seçeneğim yok.
بقدر ما يؤلمني ذلك، ليس لديّ أيّ خيار سوى أن أترك برنامج المتدرّبين

Sanki başka seçeneğin yokmuş gibi konuşuyorsun.
إنّه عالم التلفاز تصوّر الأمر وكأنّه لم يكن لديك أيّ خيار

Milyonda bir ihtimal ama başka şansımız mı var?
إحتمال واحد في المليون لكن أيّ خيار نملكه؟

Başka seçeneğimiz var mı?
أيّ خيار كنّا نملكه؟

Kardeşim, başka bir seçeneğin var mı?
أختاه، هل يوجد أيّ خيار حقًّا؟

Annem bana başka bir seçenek bırakmadı.
لم تمنحني أمّ أيّ خيار