İyi bir ünün varsa korumak için her şeyi yapabilmen gerekir. | Open Subtitles | إن كانت لديك سمعة محترمة عليك فعل أي شيء للحفاظ عليها |
Hayır, bu hırslı çılgın, üzerimizdeki gücünü kaybetmemek için her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | لا , انها مسخ طموحة ستفعل أي شيء للحفاظ على قوتها |
Bence bir ebeveynin çocuğunun güvenliği için her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | أظن الحامل تفعل أي شيء للحفاظ على سلامة طفلها |
Karanlığa esir olanlar bu güç için... her şeyi yaparlar. | Open Subtitles | هؤلاء الذين يحيطهم الظلام سوف يفعلون أي شيء... للحفاظ على قوتهم. |
Karısını mutlu etmek için her şeyi yapacak biri gibi gelmiştiniz bana. | Open Subtitles | سيفعل أي شيء للحفاظ على سعادة زوجته |
Chang'in sahtekar olduğunu duydun ve ispiyonladın çünkü grubu bir arada tutmak için her şeyi yaparsın, çünkü güvensizsin. | Open Subtitles | سمعتِ (تشانغ) يقول لي بأنه مزيف، وثم طردت (تشانغ)، لأن ستفعلِ أي شيء للحفاظ على هذه المجموعة معا، |