Onun benim günlüğüm olduğunu biliyorum ve Ona bir şey olduğu takdirde polisin eline geçecğinide biliyordum. | Open Subtitles | أعرف أنه حصل على مفكّرتي وكان سيأخذها إلى الشرطة فيما لو حدث أي شيء له. |
Ona bir şey olursa hepiniz ölürsünüz. | Open Subtitles | إذا حدث أي شيء له, جميعكم سوف يلقي حتفه. |
- O sürerken Ona bir şey olursa... - Ona hiçbir şey olmayacak. | Open Subtitles | .. ـ إذا حصل أي شيء له بينما يقود الدراجة ـ لن يحدث أي شيء له |
Artık onun için bir şey yapamayız. | Open Subtitles | لايمكنني فعل أي شيء له الأن |
Dışarı çıktığında beni aradı ve oyuna geri dönmesi için yapabileceği bir iş var mı diye sordu. | Open Subtitles | انظر، اتصل بي عندما خرج، حسنًا؟ وسألني إن كان لدي أي شيء له يساعده على دخول اللعبة مجددًا |
Ve eğer Ona bir şey olursa sigortadan da para alamayacaktım. | Open Subtitles | و، بالمناسبة، في حالة حدوث أي شيء له فأنا لست مستفيدة من وثيقة التأمين على الحياة |
Ona bir şey olursa, peşindeyim. Nereye götürüyorlar bizi? Uzun süredir yoldayız. | Open Subtitles | لو حدث أي شيء له سأتي لك الي أين سيأخذوننا؟ |
Clary eğer Ona bir şey olduysa ne yaparım bilmiyorum. | Open Subtitles | كلاري، وأنا لا أعرف ماذا سوف أفعل إذا حدث أي شيء له |
Ona bir şey yapmadan önce, kapıya doğru yaklaşırken "Pantolonum nerede?" diye sordu. | Open Subtitles | و أتذكر قبل فعل أي شيء له, قبل حتى غلق الباب قال " أين سروالي؟ |
Ona bir şey kanıtlamam gerekmiyordu. | Open Subtitles | هو أنني لم يكن علي إثبات أي شيء له |
Sadece bir çocuk olduğu düşünülürse Ona bir şey olmasını istemeyiz. | Open Subtitles | إنه طفل وحيد سنكره حدوث أي شيء له |
Ona bir şey olursa, hepinizi öldürürüz! | Open Subtitles | إذا حدث أي شيء له, سوف نقتلكم جميعاً! |
- Ona bir şey olursa... - Olmayacak. | Open Subtitles | ..إن حدث أي شيء له - سوف لن يحدث - |
Ona bir şey oldu mu? | Open Subtitles | هل حدث أي شيء له ؟ |
Eminim Bumpy sana söylememiştir ama Ona bir şey olacak olursa senin mağdur olmaman için elimden geleni yapmam konusunda benden söz almıştı. | Open Subtitles | -نعم أنا متأكد أن (بومبي) لم يقل أي شيء لك ولكنه جعلني أوعده... أنه في حالة حدوث أي شيء له |
- Ona bir şey yapmadım. | Open Subtitles | -لم أفعل أي شيء له |
- Ona bir şey yapmadım! | Open Subtitles | - لم أفعل أي شيء له! |
Artık onun için bir şey yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك فعل أي شيء له الآن |
onun için bir şey satın almadık. | Open Subtitles | - نحن لم نشتري أي شيء له. |
Dışarı çıktığında beni aradı ve oyuna geri dönmesi için yapabileceği bir iş var mı diye sordu. | Open Subtitles | انظر، اتصل بي عندما خرج، حسنًا؟ وسألني إن كان لدي أي شيء له يساعده على دخول اللعبة مجددًا |