O boktan hikâyeleri anlatmamış olsaydın, Bunların hiçbirini hayal bile edemezdi. | Open Subtitles | لما تخيل أي من هذا لو لم تخبريه هذه القصص الملعونة |
Bunların hiçbirini istemediğini biliyorum, onun için sana bir şans daha vereceğim. | Open Subtitles | أعرف أنك لا تريد حصول أي من هذا لذا سأمنحك فرصة أخيرة |
Eğer bunların hiçbiri gerçek değilse, eğer bunların hepsi birer kobay faresi deneyiyse, geçidin gerçek olmamasının da mantıklı bir açıklaması var. | Open Subtitles | إن لم يكن أي من هذا حقيقي , إذا كان كل هذا مجردتجربةفأرمختبر, عندئذ يكون من المعقول أن البوابة ليست حقيقية ايضا. |
Asıl ben seni bu kadar sevmeseydim bunların hiçbiri olmayacaktı. | Open Subtitles | لم يكن ليحدث أي من هذا لو لم أحبك كثيراً |
Beş dakika öncesine kadar Bunların hiçbirinin olacağından haberimiz yoktu. | Open Subtitles | نحن لم نكن متأكدينَ أن أي من هذا سيحدث حتى خمس دقائقِ مضت. |
bunlar hiçbiri kolay olmadı ve henüz yeni başlıyoruz. | TED | لم يكن أي من هذا سهلاً، وهذه البداية فقط. |
Ben Oliver'ın Bunları onayladığı bir dünya, bir evren, ya da ufacık bir varoluşun olduğu bir yer düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أفكر من العالم أو الكون أو سهل من وجود حيث أوليفر ستوافق على أي من هذا. |
Bunların herhangi birini yapmak istememiştim. | Open Subtitles | لم أكن أنوي أبدا حدوث أي من هذا |
Bunların herhangi biri doğru olsaydı bir zaman makinen var. | Open Subtitles | أنظر. إذا كان أي من هذا صحيحاً، |
Yüzünden anlaşılacağı üzere Bunların hiçbirini düşünmemişsin. | Open Subtitles | من الانطباع الظاهر على وجهك أنت لم تفكري في أي من هذا |
Bunların hiçbirini kontrol edemeyiz. Kontrol edebileceğimiz tek şey, bunlarla nasıl başa çıkacağımız. | Open Subtitles | ولا يمكننا التحكم في أي من هذا الشيء الوحيد الذي يمكننا التحكم به هو كيفية تعاملنا معه |
Merak etme tatlım. Bunların hiçbirini hatırlamayacaksın. | Open Subtitles | لا تقلق يا عزيزي، لن يتسنى لكَ تذكر أي من هذا. |
Bunların hiçbirini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أي من هذا ماذا, في الحقيقه كنت تتجاهل ذلك عمدآ |
Neredeyse adını söyleyecektin. Öyle bir an geldi ve hatırladım sonra. Ama sonradan Bunların hiçbirini görmek zorunda olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | لقد كدت أنطق اسمها، كانت ثانية ثم تذكرت، ولكني أدركت أنها لم تضطر لرؤية أي من هذا |
Eğer buraya tertemiz bir şekilde gelmiş olsaydım, bunların hiçbiri olmayacaktı. | Open Subtitles | لو لم يتم عضي في البداية لما حدث أي من هذا |
Beni korumaya çalışmasaydın bunların hiçbiri olmayacaktı. | Open Subtitles | ما كان ليحدث أي من هذا لو لم تحاولي حمايتي. |
Galeriden çıkıp gitseydim... bunların hiçbiri olmayacaktı. | Open Subtitles | لو خرجت من صالة العرض , وقتها فما كان سيحدث أي من هذا |
Seni dinlemiş olsaydım bunların hiçbiri yaşanmayacaktı. | Open Subtitles | لو أنني أصغيت إليك لما كان قد حدث أي من هذا |
Çok üzgünüm. Bunların hiçbirinin olmasını istememiştim... | Open Subtitles | أنا آسف للغاية لم أكن أنوي أي من هذا أبداً |
bunlar benim için önemli değil. | Open Subtitles | انتم جميعاً تفقدون نقطتي لا يهمني أي من هذا |
Bence bu delice, ve Bunları kanıtlayabileceğimizi sanmıyorum, ama... | Open Subtitles | أعتقد أن هذا جنون وأشك في اننا نستطيع إثبات أي من هذا ، ولكن |
Fakat sana herhangi birini verecek kuvvetim yok. | Open Subtitles | ولكنني ليس لديّ القوة لأمنحكِ أي من هذا |
Bunların herhangi biri doğru mu? | Open Subtitles | هل أي من هذا صحيح؟ |
Bunların hiç biri benim hatam değildi. Elimden bir şey gelmezdi. | Open Subtitles | لم يكن أي من هذا خطئي، لقد كنت عديم الحيلة وقتها. |