Frasier'ın babası olmalısınız. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ أَبَّ فرايزر. سَمعتُ كلّ شيء عن أنت. |
Siz Crane'lerin babası olmalısınız. | Open Subtitles | آه، أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ أَبَّ الرافعةَ. |
Evet, babamın yılın babası ödülleri için alana ihtiyacı var. | Open Subtitles | نعم، يَحتاجُ أَبَّ ذلك الفضاءِ ل"أبوه السَنَةِ" جوائز. |
- babamı arayıp çağırır mısın? | Open Subtitles | هل بالإمكان رجاءً أَنْ يَدْعوَ أَبَّ ويُنزلُه هنا؟ حَسَناً. |
Galiba babamı dua gecesine götürecek. | Open Subtitles | - هو يَجِبُ أَنْ يَأْخذَ أَبَّ إلى a صحوة. |
babamı görmeliydin. | Open Subtitles | أنت كان يَجِبُ أنْ تَرى أَبَّ. |
Bebeğin babası olacağız diye heyecanlanıyorduk. | Open Subtitles | - نحن كُنّا نُصبحُ كُلّ المَنْفُوخون حول أنْ نَكُونَ أَبَّ هذا الطفل الرضيعِ. |
- Freud'un babası değilim ki. | Open Subtitles | - لَستُ أَبَّ فرويد. |
Böbürlenmekten nefret ederim ama eğer babamı mutlu edecekse... | Open Subtitles | l حقد لتَزْمير قرنِي الخاصِ، لكن إذا هو سَيَجْعلُ أَبَّ سعيدَ... |
babamı mutlu ediyor. | Open Subtitles | تَجْعلُ أَبَّ سعيدَ. |
Git, babamı bul. | Open Subtitles | - تَذْهبُ أَبَّ بحثِ. |
babamı getiriyorum. | Open Subtitles | أَجْلبُ أَبَّ. |