Sanırım burası biraz can sıkıcı olmaya başladı, değil mi? | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّه يُمْكِنُ أَنْ نحصل علي نوع من الملل ههه؟ |
Sanırım işi yarıda bırakmak iyi değildir. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّه كان لا بُدَّ أنْ يَنتهي في وقت ما، حقّ؟ |
Sanırım onun senin gizlilik yemininden haberi yoktu. | Open Subtitles | أوه، حَسناً، أَحْزرُ بأنّه لَمْ يُدركْ هو أُقسمَ للسريةِ عندما قُلتَ، |
Şey, Sanırım elden hindi çizmeye geri dönme zamanı. | Open Subtitles | حَسناً، أَحْزرُ بأنّه خلفيُ لتَسليم الديك الرومي لي. |
Sanırım, uyuşturucuyu hep benim dolabımda gizliyordu. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّه كَانَ يَخفي تغوّطَه هذا في ملابسي، طوال الوقتِ |
Sanırım hiç yapabileceğimi sanmıyordu, bilirsin işte. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّه مَا إعتقدَ بأنّني أعْمَلُ هو، تَعْرفُ؟ |
Yaranın açısına bakarsak, Sanırım senin tam tependeydi. | Open Subtitles | حُكْم بزاويةِ الجرحِ، أَحْزرُ بأنّه كَانَ صحيحَ على القمةِ منك. |
Sanırım o, fotoğrafçılık için çok hevesli. | Open Subtitles | لذا أَحْزرُ بأنّه عاطفيُ حول التصوير الفوتوغرافي. |
Kendisine geri dönmeyeceğim için Sanırım benden intikam almak istemiştir. | Open Subtitles | وأنا أَحْزرُ بأنّه فكرتها مِنْ الإنتقامِ. تلك الحقيقةُ. |
Ayrıca Sanırım örgü işinde de pek iyi değilmiş. | Open Subtitles | أوه، وأنا أَحْزرُ بأنّه لَيسَ جداً جيّد في الحياكة أمّا. |
Sanırım çocukluğundan kalma bir şey. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّه شيء من اثر طفولةِ. |
Sanırım beğeneceğimi biliyordu. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّه عَرفَ بأنّني أَحبُّه. |
Sanırım bu sadece mezuniyet sıkıntısı. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّه فقط الضغط تخّرجِ. |
Sanırım düzelmesi biraz zaman alacak. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّه سَيَأْخذُ فترةَ للشَفَاء. |
Sanırım konuşabilirim. Neredeyiz? | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّه يُمْكِنُني أين نحن؟ |
Sanırım sadece belalı bir köpek yavrusu | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّه فقط a لا جرو إحصاءِ |
Sanırım görmüştür. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّه ممكن يكون رأني |
Sanırım sizden hoşlandı. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّه يَحْبُّك. |
Sanırım zamanı geldi. | Open Subtitles | حَسناً، أَحْزرُ بأنّه وقتُ. |
Sanırım onunla işler iyi gitmedi. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّه لَمْ يَحْسبْ. |