Eh, Roz, bize katılır mısın diyecektim ama, görüyorum ki sen "happy hour" unu yapmışsın bile | Open Subtitles | حَسناً، روز، أنا أَسْألُ بأنّك تَلتحقُ بنا، لَكنِّي أَراك كَانَ عِنْدَكَ ساعةُ سعيدةُ. |
-Aklınla konuştuğunu görüyorum, O'Neill. -Evet, bu nedenle pek fazla birşey söylemem. | Open Subtitles | أَراك تعبر عن رأيك بصراحة، أونيل نعم، لهذا السبب أنا لا أقول الكثير |
Seni asla unutmam. Hergün görüyorum. | Open Subtitles | أنا لن أتمكن من نسيانك فأنا أَراك كُلّ يوم |
Ames, seninle yukarıda biraz görüşebilir miyiz? | Open Subtitles | اميس،ايُمْكِنُ أَنْ أَراك بالطابق العلوي للحظة؟ |
İkinizle aşağıda bir görüşebilir miyim? | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ أَراك في الطابق السفلي للحظة؟ |
Anladım efendim. Bu gece sizi burada görmedim bilin. | Open Subtitles | أَفْهمُ، سيدي وأنا لَمْ أَراك هنا اللّيلة. |
Ve seni bir daha gördüğümde her şey çok güzel olacak, tamam mı? | Open Subtitles | وفي المرة القادمة أَراك سوف يكُونُ جيد جداً , ها؟ |
Birbiriniz için biçilmiş kaftan olduğunuzu görebiliyorum! | Open Subtitles | أنا أستطيع أَن أَراك إثنان فقط من السهل جعلكم بعضكم البعض! |
Seni gördüğüm andan beri her yerde ve her şeyde seni görüyorum. | Open Subtitles | منذ أن رَأيتُك، أنا فقط أَراك في كُلّ شيءِ وكُلّ شخصِ |
Ben Finn'e bakarken, senin de ona baktığını görüyorum. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أَراك تَحْدق فيها عندما أُحدّقُ في فين |
Çift görüyorum seni. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ أَراك إثنان يا رجل. |
İkinizde de burun sorunu görüyorum çocuklar. | Open Subtitles | أَراك أولادَ كلا لَهُ شيء أنفِ. |
Lilith "sizi görüyorum" deyince çocuklar çığlığı basıp altlarını ıslatmışlar. | Open Subtitles | لذا أبداً لا لَهُ الكلماتُ "أنا يُمْكِنُ أَنْ أَراك" سبّبَ كثيراً صُراخ ورطوبة الملابس الداخلية. |
Seni görmüyorum, Merhaba yakışıklı, elini görüyorum. | Open Subtitles | الموافقة، أنا لا أَراك... أنا لا أَراك... مرحباً،وسيم. |
görüyorum ki daha önce tanışmışsınız. | Open Subtitles | أَراك إثنان إجتمعتُمَا قبل ذلك. |
Frasier, mutfakta görüşebilir mıyız? | Open Subtitles | وما زالَ لَهُ وقتُ لِكي يَكُونَ a docent في متحف الجبنَ في عُطل نهاية الإسبوعِ. فرايزر، يُمْكِنُ أَنْ أَراك في المطبخِ؟ |
Niles, seninle mutfakta görüşebilir miyim? | Open Subtitles | النيل، يُمْكِنُ أَنْ أَراك في المطبخِ؟ |
- Baba, seninle mutfakta görüşebilir miyim? | Open Subtitles | - أَبّ، هَلْ يُمْكِنُ أَنْ أَراك في المطبخِ؟ |
- Yüzbaşı Harris, sizi orada görmedim. | Open Subtitles | النّقيب هاريس، أنا لَمْ أَراك هناك. |
Özür dilerim. Seni görmedim. | Open Subtitles | أوه، آسف، أنا لَمْ أَراك هناك. |
Bu sana adi bir laf gibi gelebilir ama seni her gördüğümde daha da tatlı görünüyorsun. | Open Subtitles | هذا سيبدو رخيصاً جداً أنت فقط تُصبحين أجمل في كُل مرة أَراك فيها |
Seni her gördüğümde bir tavuk alıyorsun. | Open Subtitles | كُلَّ مَرَّةٍ أَراك تَشتري الدجاجَ. |
Seni görebiliyorum, Miles! | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أَراك مايلزَ |