ويكيبيديا

    "أَستطيعُ الإنتِظار" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sabırsızlanıyorum
        
    • bekleyemem
        
    • sabırsızlıkla bekliyorum
        
    Laura-Louise'e söylemek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار لإخْبار لورا لويز
    Ev sahibimizle tanışmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار لمُقَابَلَة مضيّفِنا.
    - Görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles الأسلحة؟ أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار لرُؤية هذا الشيءِ.
    - Bence ikiniz birbirinizi çok seveceksiniz. - sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أعتقد أنكما ستنسجمانِ بشكل هائل أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار
    Jim, daha fazla bekleyemem. Open Subtitles جيِم، أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار أكثر من ذلك
    İşin sonunu sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار حتى أَنا مَعْمُولُ بهذا.
    Bulacaklarımızı görmek için sabırsızlanıyorum! Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار لرُؤية ما سوف نَجِدُه.
    Hangisi olduğunu öğrenmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles شخصياً، أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار للإكتِشاف أَيّ.
    Anneni çıplak görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار للرُؤية أُمّكَ عارية.
    Komitenin diğer üyelerine söylemek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار لإخْبار بقيةَ اللجنةِ.
    Kızlarımı görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار لرُؤية بناتِي، حسنا ؟
    Senin kitap kulübünden gelecek parti hayvanlarını görmeye sabırsızlanıyorum. Open Subtitles حَسناً، أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار لحيواناتِ الحفلات مِنْ نادي كتابِكَ للظُهُور.
    - Bence ikiniz birbirinizi çok seveceksiniz. - sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أعتقد أنكما ستنسجمانِ بشكل هائل أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار
    Bu konuda sana yardım etmek için sabırsızlanıyorum dostum. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار لمُسَاعَدَتك بذلك، يا رفيق.
    Oh, yılbaşı hediyelerimizi vermek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أوه، أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار لتَبَادُل هدايا عيد الميلادِ.
    Gitmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles يمم بالطبع يجب علينا ذلك أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار
    Seni özlüyorum, seni görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أفتقدك؛ أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار لرُؤيتك.
    68. günü görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار لرُؤية اليوم الثامن والستين
    Onu görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أوه، أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار لرُؤيته.
    - Bir dakika. Sana bir şey vereceğim. - Yüzlerindeki heyecanı görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles إنتظر دقيقة ، لدي شيء آخر لَك - أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار لرُؤية وجوهِهم تضيئُ -
    O kadar uzun süre bekleyemem. Open Subtitles لا أَستطيعُ الإنتِظار لمدة طويلة.
    Senin bir erkek arkadaşın olmasını sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار حتى تُصبحُ خليل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد