Evet... Pek şaşırdığımı söyleyemem. | Open Subtitles | حَسناً، أنا لا أَستطيعُ القَول أَنا مُفاجئُ. |
Çok isterim, ama kesin bir şey söyleyemem. | Open Subtitles | أُريدُ الذِهاب أيضاً، لَكنِّي لا أَستطيعُ القَول إذا أنا سَأكُونُ هناك. |
Korkarım söyleyemem. | Open Subtitles | أَنا خائفُ أنا لا أَستطيعُ القَول. |
Ama bunu hiç düşünmedim diyemem. | Open Subtitles | مع ذلك، أنا لا أَستطيعُ القَول أنا لَمْ أُفكّرْ في الموضوع. |
Bir şey diyemem. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ القَول. |
Bir şey diyemem. | Open Subtitles | أنا حقاً لا أَستطيعُ القَول. |
Eh pek kolay olacağını söyleyemem | Open Subtitles | حَسناً، لا أَستطيعُ القَول بأنّه سهل |
Bak, benim için kolay olduğunu söyleyemem... yani, şu eşcinsellik olayı. | Open Subtitles | النظرة، أنا لا أَستطيعُ القَول حقاً هذا سهلُ لي... هذه المادةِ المرحةِ. |
Bunu gerçekten söyleyemem... ama size söyleyebilecek birilerinin telefonun numarasını verebilirim. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ القَول حقاً... لَكنِّي يُمْكِنُ أَنْ أَعطيك عدد شخص ما مَنْ يَسْتَطيع. |
- söyleyemem. - Lütfen! | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ القَول رجاءً |
- Yediğimi söyleyemem. | Open Subtitles | - أنا لا أَستطيعُ القَول بأنّه عِنْدي. |
söyleyemem. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ القَول. |
- söyleyemem. | Open Subtitles | -لا أَستطيعُ القَول |