ويكيبيديا

    "أَقُولَ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • söylemeliyim
        
    • demeliydim
        
    • demeliyim
        
    • söylememi
        
    • söylemeyeceğim
        
    • demem
        
    • dememi
        
    • söyleyebilirim
        
    • şunu
        
    • diyemem
        
    • demeyeceğim
        
    • söyleyebilsem
        
    • söyleyebileceğim
        
    • söylemeliydim
        
    Ama şunu söylemeliyim ki herkes bunun yaklaştığının farkındaydı. Open Subtitles لكن، أَعْني، أنا يَجِبُ أَنْ أَقُولَ هذا. أعتقد كُلّ شخص كان يُمكنُ أنْ يَرى هذا المجيئ، حقّ؟
    yoksa diğer bayan mı demeliydim? Open Subtitles أَو هَلْ يَجِبُ أَنْ أَقُولَ السيدةَ الأخرى؟
    Ama daha sebatlısını görmedim demeliyim. Open Subtitles لكن يَجِبُ أَنْ أَقُولَ لم أراى أصرار كهذا من قبل
    - Ne söylememi istiyorsun? Open Subtitles - الذي، يُريدُني أَنْ أَقُولَ شيءَ؟
    Steven'a söylemeyeceğim diye söz verdim. Ah, bak ne yaptım. Open Subtitles أنا وَعدت ستيفن أن لا أَقُولَ أوه، أنظر ما فعلت
    Denizde daha bir sürü balık var demem, onu seviyorsan gitmesine izin ver demem ve sana klişe laflar etmem fakat söyleyeceğim şey şu: Open Subtitles لَنْ أقُلْ أن هناك سمك أكثر في البحرِ، ولَنْ أَقُولَ ان تَحبُّها تَركتْها تَذْهبُ ولَنْ أَقْصفَك بالكليشاتِ ..لكن
    "Sersemlik yapıyor. " dememi mi istiyorsun? Open Subtitles تُريدُيني أَنْ أَقُولَ "أنه أحمق"
    Bunu olumsuz olarak görmediğimi söylemeliyim. Open Subtitles أنا لا أَرى هذا ك سلبي الشيء، أنا يَجِبُ أَنْ أَقُولَ.
    Bu başarınızdan etkilendiğimi söylemeliyim. Open Subtitles الصفصاف: أنا يَجِبُ أَنْ أَقُولَ أَنا معجبُ بالمبادرةِ. أَعْني،
    Ben de sana aynı şeyi söylemeliyim. Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ أَقُولَ نفس الشيءِ إليك.
    Eve geç geldin... veya erken mi demeliydim? Open Subtitles ..أنتي في البيتَمتأخراً. أَو هَلْ يَجِبُ أَنْ أَقُولَ مبكراً؟
    Geç kaldın, yoksa erken mi geldin demeliydim? Open Subtitles ..أنتي في البيتَمتأخراً. أَو هَلْ يَجِبُ أَنْ أَقُولَ مبكراً؟
    Yoksa "selam olsun" mu demeliyim? Open Subtitles أَو هَلْ يَجِبُ أَنْ أَقُولَ نواةَ نواةِ؟
    Bak, "Bir gün birini bulacaksın" gibi klişe bir şey söylemeyeceğim. Open Subtitles أنا لَنْ أَقُولَ أيّ شئَ كتافه كما يوماً ما أنت سَتَجِدُ شخص ما،
    Teşekkürler ama hayır demem gerekecek. Open Subtitles شكراً، لَكنِّي يَجِبُ أَنْ أَقُولَ لا.
    Samimi olarak söyleyebilirim ki bu yediğim... en iyi konserve peynir. Open Subtitles أوه. أنا يُمْكِنُ أَنْ بأمانة أَقُولَ ذلك أفضل جبنِ معلّبِ الذي أنا أَبَداً كَانَ عِنْدي.
    Arkadaşım diyemem ama tanışmıştık. Open Subtitles حَسناً، أنا لا أَقُولَ بأنّه كَانَ صديقا لي، لَكنِّي قابلتُه مرّة.
    Bebek varken böyle şeyler demeyeceğim. Open Subtitles لَكنِّي لَنْ أَقُولَ مادةَ مثل الذي حول الطفل الرضيعِ.
    Keşke aynı şeyi lisemiz için de söyleyebilsem. Open Subtitles أنا فقط أَتمنّى بأنّني يُمْكِنُ أَنْ أَقُولَ نفس لمدرستنا العليا القديمةِ.
    Yüzbaşı Hastings, size söyleyebileceğim şu: Open Subtitles بإِنَّني يُمْكِنُ أَنْ أَقُولَ إليه الشيء التالي:
    Bir şeyler söylemeliydim. Open Subtitles أنا كان يَجِبُ أنْ أَقُولَ شيءَ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد