Sette bir grup aktörün etrafında aylaklık etmiyorum Audra; yazıyorum. | Open Subtitles | لمُصَاحَبَة الممثلين؟ أنا لا أعْمَلُ ذلك.انا أَكْتبُ. |
Biliyorum yeterli değil, ama internet romanları yazıyorum. | Open Subtitles | هو غير كاف، أَعْرفُ، لَكنِّي أَكْتبُ رواياتَ على الإنترنتِ. |
Aslında bu fenomen üzerine bir kitap yazıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، أَكْتبُ كتاب على هذه ظاهرةِ المهمة. |
Ne istiyorsam onu yazıyorum. | Open Subtitles | أَكْتبُ الطريقَ أردتُ دائماً إلى. |
Uyuşturucu aldığımı söylemek için sana test yazmak zorunda değilim. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن أَكْتبُ إختبارا لإخْبارك بأنّني آتعاطى المخدّراتَ. |
Tuck işi kendisinin yaptığını, benim sadece yazı yazdığımı söylerdi. | Open Subtitles | تاك كان دائما ما يقول بأنّه عَمِلَ الأشياءَ و انا أَكْتبُ عنة فقط. |
Bir ev hakkında yazıyorum. | Open Subtitles | أَكْتبُ عن منزل |
- Sadece korku hikâyeleri yazıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أَكْتبُ قصصَ الرعبِ. |
Hayır, polisiye yazıyorum. | Open Subtitles | أَكْتبُ قصةَ الجريمةِ. |
Orada yazıyorum, burada ders veriyorum. | Open Subtitles | أَكْتبُ هناك، وأعلّمُ هنا. |
Sana veda etmek için yazıyorum. | Open Subtitles | أَكْتبُ اليك لأودعكِ. |
- Politikayla ilgili şeyler yazıyorum. | Open Subtitles | أَكْتبُ عن السياسةِ. |
Ben de şarkı yazıyorum. | Open Subtitles | وأنا أَكْتبُ الأغاني. |
- Bunun hakkında yazmak mı? | Open Subtitles | هَلْ أَكْتبُ عن ذلك؟ لا |
Deftere ne yazdığımı hatırlamaya başladım. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ أَتذكّرُ المادة التي أنا كُنْتُ أَكْتبُ فيه. |