Frasier, sana destek olmak için Buradayım ama Lilith'le konuşamayacağım. | Open Subtitles | فرايزر، أَنا هنا للدعمِ لَكنِّي سوف لَنْ أَتكلّمَ مع ليليث. |
Buradayım, Roy, ama şu an biraz meşgulüm. | Open Subtitles | أَنا هنا روي لكن أَنا مشغولِ الآن سَأَتكلّمُ معك لاحقاً |
Yapabileceğim bir şey varsa Buradayım. | Open Subtitles | حَسناً، إن كان هناك أيّ شئ يُمْكِنُني أَنْ أساعدك، أَنا هنا |
KACL'den diğer program yapımcılarıyla beraber geldim. | Open Subtitles | أَنا هنا ببَعْض الموهبةِ مِنْ كْي أي سي إل. |
burada olduğumu söyleyememen sorun değil. | Open Subtitles | انة نظيفُ عندما لا تَستطيعُ الإخْبار أَنا هنا. |
Utah'daydım ama şimdi Buradayım ve hemen dönerim. | Open Subtitles | أنا كنت في يوتا، لكن الآن أَنا هنا وسوف أعود حالاً |
Keşke siz olsaydınız. Evet bayan, tüm hafta Buradayım. | Open Subtitles | أَتمنّى لو استطعت نعم , سيدتي، أَنا هنا طِوال الإسبوع |
İstediğin gibi Buradayım Ve biraz meyve aldım ... fakat onlar çalındı. | Open Subtitles | أَنا هنا عمداً وأنا إشتريتُ بَعْض الفاكهة |
Neye ihtiyacın varsa, senin için Buradayım. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تَبْكي. مهما تَحتاجُ، أَنا هنا لَك. |
Merhaba, efendim. Ben resmi Kuzey Kutbu görevi için Buradayım. | Open Subtitles | مرحباً، سيدي أَنا هنا لعملِ رسمي للقطبِ الشماليِ |
Rusty şimdi Buradayım ve kendimi affettirmenin yolunu biliyorum. | Open Subtitles | حَسناً، صدئ، أَنا هنا الآن، وأنا أَعْرفُ ما العمل لتَعويضك. |
Bu yüzden Buradayım. O cevapları bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | حَسناً، لِهذا أَنا هنا أُحاولُ أجاد كُلّ الأجوبة |
Sizler her yıl buradasınız, ben de her yıl Buradayım. | Open Subtitles | أنت هنا كُلّ سَنَة، أَنا هنا كُلّ سَنَة، |
Brick, ne zaman konuşmaya ihtiyaç duyarsan Buradayım biliyorsun. | Open Subtitles | بريك، أَنا هنا لَك بأي وقت تَحتاج للكَلام |
"Çok üzgünüm" ve "senin için Buradayım" dan başka ne söylenir ki telesekretere. | Open Subtitles | الذي تَقُولُ على a بريد صوتي ما عدا "آسف جداً" و"أَنا هنا لَك"؟ |
- Hayır, çünkü ben iş için Buradayım ve ayrıca aşık olduğum kızla evleneceğim. | Open Subtitles | لا، لأن أَنا هنا على a شغل، و أيضاً، سَأَتزوّجُ البنتَ أَحبُّ. |
Psikolojik bozukluğum yüzünden Buradayım. | Open Subtitles | أَنا هنا لأنى غير متوازن نفسياً |
Depoda öldürülen kadın için geldim. | Open Subtitles | أَنا هنا للإمرأةِ التي قُتِلَ على حوضِ سفن التحميل. |
geldim çünkü neler olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لذا، أَنا هنا لأن أنا لا أَعْرفُ ماذا يجري. أنا لا. |
Neden burada olduğumu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ لماذا أَنا هنا. |
Ama şimdi burdayım; ve izin verirsen bu işi halletmek istiyorum. | Open Subtitles | لكن أَنا هنا الآن وإذا أنت سَ دعْني أُريدُ أَنْ أَجْعلَ هذا العملِ. |