"أَوْشَكْتُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• üzereyim
• üzereydim

Kalp krizi geçirmek üzereyim. Harika, değil mi?
أَوْشَكْتُ أَنْ أصاب بنوبة قلبية ألَيست رائعة؟

Onu suçüstü yakalamak üzereyim.
أَوْشَكْتُ أَنْ أَمْسكَها المتلبّسة بالجريمة.

Rapçilerin arasına girmek üzereyim.
أَوْشَكْتُ أَنْ أَحْصلَ على هذا تغوّطِ الضربةِ قَفزَ مِنْ.

Ülkeden şutlanmak üzereyim.
أَوْشَكْتُ أَنْ أُصبحَ مَطْرُود من البلادِ.

Ben de tam bunu yapmak üzereydim. Evli bir erkekle daha ilişkiye girecektim. Sen...
أَوْشَكْتُ أَنْ أُعاشرَ مَع الرجل المتزوجِ الآخرِ.

Yıl sonu bonusumu almak üzereyim ve iş performansı ile hiçbir ilgisi yoktur
أَوْشَكْتُ أَنْ أُصبحَ علاوة نهاية السنةَ وهو لَيْسَ لهُ شيء يمكن عمله بأداءِ الشغلِ.

Fransa'ya gitmek üzereyim ve şimdi de obeziteyi kilitledi bana.
أَوْشَكْتُ أَنْ أَذْهبَ إلى فرنسا، والآن يَعطيني سمنةَ.

Ben bu güzele binmek üzereyim.
أَوْشَكْتُ أَنْ أَصْعدَ هذا هنا جمالِ.

Şaşırtıcı bir şey göstermek üzereyim.
أَوْشَكْتُ أَنْ أَكْشفَ إدْهاش الشيءِ.

Galiba duymak üzereyim.
الشيء يُخبرُ بأنّ ني أَوْشَكْتُ أَنْ.

Bak, onunla evlenmek üzereyim.
النظرة، أَوْشَكْتُ أَنْ أَتزوّجَه.

Üç domuzla ilgili bir haber patlatmak üzereyim.
أَوْشَكْتُ أَنْ أَتصدّعَ a قصّة حول الخنازيرِ الثلاثة

Türk halısının üzerine çıkarmak üzereyim.
أَوْشَكْتُ أَنْ استفرغ على سجادة تركية.

Ağlamıyorum, çıkmak üzereyim.
- أنا لَنْ أَبْكي مطلقاً، أَنا فَقَطْ أَوْشَكْتُ على الذهاب.

Pantolonuma sıçmak üzereyim.
أَوْشَكْتُ أَنْ أَتغوّطَ في بنطلونِي.

221. Gün, "Li Mi'ye dönmek üzereyim."
يوم 22 _ " أَوْشَكْتُ أَنْ أَعُودَ، لى مى "

Sınır dışı edilmek üzereyim, her şeyi deneyeceğim.
أَوْشَكْتُ أَنْ أَكُونَ مرحلة. - سَأُحاولُ أيّ شئَ.

Parker: Eddie, Tami ile konuşmak üzereyim.
إدي، أَوْشَكْتُ أَنْ أَتكلّمَ مع هذا tami.

Mezun olmak üzereyim.
أَوْشَكْتُ أَنْ أَتخرّجَ.

Onu Pazarlama Başkanlığı'na terfi ettirmek üzereydim.
أَوْشَكْتُ أَنْ أُروّجَ لها إلى رئيسِ التسويق.

Ben tam da oraya park etmek üzereydim.
أنا أَوْشَكْتُ أَنْ أُقفَ هناك في الحقيقة.