Bir ya da iki gün içinde bir şeyin kalmaz. | Open Subtitles | أنت سَغيرُ كأسُ في اليوم أَو إثنان. حَسناً، ثلاثة، قِمَم. |
Mucizevi bir zamanlamayla, yavrular bir ya da iki gün içinde çıkıyor. | Open Subtitles | الصغار سيَظْهرونَ خلال يوم أَو إثنان. أعجوبة توقيت. |
Şey, onların bize yetişmesi bazen bir veya iki gün alır. | Open Subtitles | حَسناً، أحياناً يَأْخذُهم في اليوم أَو إثنان للحاق بنا. |
Bir veya iki gün daha bundan haberi olmaz. | Open Subtitles | أنت لَرُبَّمَا تخلص مِنْه لمدّة يوم أَو إثنان. |
Bence sen en azından bir yada iki ay hastanede yatmalısın. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ تبقين على الأقل شهر أَو إثنان هنا. |
Donna'ya bir yada iki kez vurucamı bilmeni isterim. | Open Subtitles | أُريدُك أَنْ تَعْرفَ سَ وارد a طلقة أَو إثنان في السيدةِ. |
Havalanması için bir ya da iki dakika daha verin beyler. | Open Subtitles | أعطِه دقيقةَ أخرى أَو إثنان للتَجفيف أولاد. |
Bu, gezegendeki en büyük kıyıda yavrulama gösterisi ama sadece bir ya da iki hafta sürecek. | Open Subtitles | انه أعظم مشهد تكاثر ساحلي على كوكب الأرض، لكنَّه سيدُومُ فقط إسبوع أَو إثنان. |
Ancak ona yalnızca bir ya da iki gece sahip olabilirsin. | Open Subtitles | لَكنَّك فقط هتاخدهاليلة أَو إثنان |
Ne öğrendin söyle? Öyle görünüyor ki bir ya da iki kere buluşmuşlar. | Open Subtitles | حَسناً، بَدا مثله كَانَ عِنْدَهُمْ a تأريخ أَو إثنان. |
Yani, size göstermiş olduğum balığın bir yıl ya da iki yıldan fazla yaşayamayacağını düşünüyor. | Open Subtitles | تَعْرفُ الواحد بأنّني شوّفتُك، يُمْكِنُ أَنْ يَعِيشَ أطول مِنْ a سَنَة أَو إثنان. |
Menzile erişmesi bir ya da iki gün sürer. | Open Subtitles | سيستغرق يوم أَو إثنان ليصل |
Bilmiyorum, bir veya iki ay içerisinde 5 ya da 6 kez. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ، خمسة ستّ مراتِ على a شهر أَو إثنان. |
Şimdi sen bahsedince, Mr. Toliver bayadır etrafta göremiyorum... bir veya iki haftadır. | Open Subtitles | الآن بأنّك ذَكرتَه، أنا مَا رَأيتُ السّيدَ Toliver حول... لَيسَ لمدّة إسبوع أَو إثنان. |
Yetkili ağızlara doğru bir veya iki kelime edip rüşvet olarak da bir iki kasa Krug verseydim, seni sınır dışı ederlerdi. | Open Subtitles | أي كلمة أَو إثنان منّي في الأذنِ السوداءِ الصحيحةِ، إثنان مِنْ حالاتِ Krug، وأنت سَتَكُونُ على الطائرةِ القادمةِ في الموطن الأصلي. |