| Maçın ortasında neden mağazaya gittiğini anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ما زِلتُ أُحاولُ أَنْ أَفْهمَ لِماذا قُدتَ إلى الفجوةِ أثناء اللعبةِ. |
| Bilmiyorum Çok ileriyi düşünmemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ. أُحاولُ أَنْ لا أَبْدوَ بعيد جداً للأمام. |
| -Doğruyu yapmayı çalışıyorum. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ أُحاولُ أَنْ أعْمَلُ الشيء الصحيح هنا |
| Orada bir şey yapmaya çalışıyordum ama sanırım elime yüzüme bulaştırdım. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أُحاولُ أَنْ أعْمَلُ شيءُ هناك، وأنا أَحْزرُ بأنّني عَمِلتُة بشكل سيئ جداً. |
| Benden yapmamı istediğini yapmaya çalışıyordum bunu yapmamamı istemene rağmen. | Open Subtitles | ألتي كُنْتُ أُحاولُ أَنْ اطبقها التي أردتَني أَنْ أطبقها بالرغم من أنك لم ترد فعل هذا مني |
| Bu evi bir yılı aşkın süredir satmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أُحاولُ أَنْ أَبِيعَ هذا البيتِ لمدّة سَنَة، |
| Burada oğlumla iletişim kurmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أُحاولُ أَنْ أعْمَلُ بَعْض أبِّ الإبنِ إلتِصاق هنا. |
| Senin istediğini yapıp biraz heyecan katmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ أُحاولُ أَنْ أعْمَلُ الذي أردتَ ويَجْعلُ الأشياء أكثر حيوية. |
| Çocuklar buradayken, etrafta kimseyle olmamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أُحاولُ أَنْ لا عِنْدي أي واحد حول متى الأطفالِ هنا. |
| İlişkiyi anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أُحاولُ أَنْ أتمكن من تلك العلاقةِ. |
| Zeki bir kızı ayartmaya çalışıyorum, kolay değil. | Open Subtitles | أُحاولُ أَنْ أثير إنتباه الفتاة وذلك ليس بالشي السهّل. |
| Parkın bekçisidir kötü tarafına denk gelmemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | هو ناظرُ المتنزهِ. أُحاولُ أَنْ لا ارى جانبِه السيئِ. |
| Bugün bu otorite ve patronculuk olaylarını azaltmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أُحاولُ أَنْ أُقلّلَ من قيمة الكامل شيء الرئيسِ المتسيّدِ اليوم. |
| Dürüst olmak gerekirse, düşünmemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لِكي يَكُونَ صادقَ، تَعْرفُ، أُحاولُ أَنْ لا أُفكّرَ في الموضوع. |
| Sonra onun yapamadığını yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ثمّ أُحاولُ أَنْ أعْمَلُ الذي هي لا تَستطيعُ أَنْ... |
| Huzurlu bir sabah geçirmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أُحاولُ أَنْ يَكُونَ عِنْدي a صباح سلمي. |
| -Pek düşünmemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أُحاولُ أَنْ لا أَعطيه الفكر الكثير. |
| Sadece işimi yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ أُحاولُ أَنْ أعْمَلُ شغلُي. |
| Bizi bundan kurtarmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أُحاولُ أَنْ أُبعدَنا عن هذا. |
| Uzay kampına kabul edilmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أُحاولُ أَنْ أُصبحَ إلى معسكرِ الفضاءِ. |
| Senin güneş yağı sürmen gerekiyordu. Bronzlaşmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أُحاولُ أَنْ أُصبحَ سمراء |