Cep telefonu, kredi kartı ve otel dışındaki ödemelerine bakacağım. | Open Subtitles | سأتحرى هاتفها الخلوي بطاقات إئتمانها وإرسال شخص ما إلى الفندق |
Heidi Custer kredi kartını Blue Aces'da, ben oradayken kullanmış. | Open Subtitles | إستعملتْ بطاقةُ إئتمانها في الآسات الزرقاء متى أنا كُنْتُ هناك. |
Dünden bu yana kredi kartıyla hiç ödeme yapmış mı? | Open Subtitles | هل هناك اي مسحوبات سُجلت علي بطاقة إئتمانها منذ الأمس؟ |
Scully hakkında ne bulabildiysek topladık. Uçak bileti alıp almadığını kontrol etmek için kredi kartı kontrolü ile başladık. | Open Subtitles | بدأنا ببطاقات إئتمانها للرؤية إذا إشترت أيّ تذاكر شركة طيران. |
-Adını sen koy. Kirayla, sağlığıyla, kredi kartı borcuyla ilgili sorunlar uydururdu. | Open Subtitles | تدّعي مشاكل عن الإيجار صحتها, إئتمانها و ديونها |
Dana ve Ryan için ve Dana'nın kredi kartlarına bakılırsa da listeden hediye alıp kendine yolluyormuş. | Open Subtitles | انه بإسم دانا و رايان و وفقا لبطاقة إئتمانها لقد إشترت إشياء كثيرة تخص حفل الزفاف و بعد ذلك أرسلتهم لنفسها. |
Annem size kredi kartı numarasını vermemi söyledi. | Open Subtitles | أمّي أخبرتني أن اعطيك رقم بطاقة إئتمانها |
Ayrıca bavulunu toplamış. Yanına pasaportunu ve kredi kartlarını almış. Bu yüzden kaçırılmadığını varsayabiliriz. | Open Subtitles | لقد وضبت أيضاً حقيبة، وأخذت جوازها وبطاقات إئتمانها لذا يمكننا الإفتراض بأنها لم تُختطف |
O her kim ise, kredi kartı faturalarını Frank ödüyor. | Open Subtitles | حسنا، أيا كان من تكون، "فرانك" سدد فواتير بطاقة إئتمانها. |
Online bir alışveriş sitesi ile kredi kartının bağlantısı bulundu. | Open Subtitles | بطاقة إئتمانها موصولة بخدمة تخزين على الإنترنت |
Bugün saat dört civarı burada kredi kartını kullanmış. | Open Subtitles | إستخدمت بطاقة إئتمانها اليوم بحوالي الرابعه؟ |
kredi kartı kayıtlarına göre, buradan onu üç gece önce bir taksi almış. | Open Subtitles | وفقا لبطاقة إئتمانها أخذت سيارة أجرة من هنا منذ ثلاث ليال |
Aynı kızın peşinden koşuyorum tek farkı, kredi kartı borçlarını ödüyorum. | Open Subtitles | أطاردنفسالفتاة.. ما عدا أنّي أدفع جميع فواتير بطاقة إئتمانها. |
kredi kartlarını elinden aldığımdan beri kötüleştiler. | Open Subtitles | أصبحوا أسوأ منذ أن أخذت بطاقات إئتمانها |
Önce kızın Linda'nın bütün kredi kartlarını iptal ettiririm. | Open Subtitles | -أولاً إبنتك لندا سألغى بطاقات إئتمانها. |
Tek göze batan şey, kredi kartı borcu; 15,000 dolar. | Open Subtitles | الشيء الوحيد، هي في العُمقِ بشركةِ بطاقةِ إئتمانها. 15,000$. |
kredi kartları da içinde. | Open Subtitles | وبطاقات إئتمانها |
Dee'nin sonunda uyanıp kredi kartlarını iptal ettirdiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن(دي)علمت بأمرنا وقامت بوقف كل بطاقات إئتمانها |
kredi kartları da limite ulaşmış. | Open Subtitles | وبطاقات إئتمانها أيضاً |