Onun Gülüşü gitgide azalan bir uzamsal frekansa sahiptir. | Open Subtitles | إبتسامتها تكمن فى الترددات المكانيه المنخفضه |
Mesela Gülüşü güzeldi ama biraz yamuktu. | Open Subtitles | مثل أن إبتسامتها كانت لطيفة لكن ملتوية قليلًا |
onun Gülüşü dünyadaki tüm ayçiçeklerinkinden daha parlak | Open Subtitles | إبتسامتها متألقة ككل عباد شمس العالم |
O garip gülümsemesi, sesi, güzel solgun yüzü fırtına gibi esti. | Open Subtitles | من إبتسامتها الغامضة وجهها الدائري عيناها العقيق |
gülümsemesi bile tereddüt dolu. | Open Subtitles | حتى إبتسامتها متردّدة. |
Dün geceyi gülüşünü hatırlamaya çalışarak geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت الليلة الماضية بكاملها محاولاً تصور إبتسامتها |
Ama onun gülümsemesinin arkasında yalnızlık hissettim. | Open Subtitles | ولكنني أحسست بالوحدة خلف إبتسامتها |
"Gülüşü, küsüşü Neşesi, üzülüşü | Open Subtitles | إبتسامتها ، حزنها " صعودها و نزولها " |
Gülüşü Don Diego'nun aklını başından alıyor, | Open Subtitles | # (لذلك سحر إبتسامتها يُفتن (دون دييجو # |
Vücudu, Gülüşü, anıları. | Open Subtitles | جسدها و إبتسامتها و عقلها |
Gülüşü hoşuma gitti. | Open Subtitles | أحب إبتسامتها! |
gülümsemesi bile tereddüt dolu. | Open Subtitles | حتى إبتسامتها متردّدة. |
Dişlerindeki aralıklar, gülümsemesi... | Open Subtitles | الفجوات التي بين أسنانها، إبتسامتها... |
Küçük Anna'nın gülümsemesi döndü. | Open Subtitles | هقد أستعادت (أنا) الصغيرة إبتسامتها |
- O güzel gülüşünü görüyor musunuz? | Open Subtitles | هل رؤيتم إبتسامتها الجميلة ؟ نعم |
Hiç gülümsemesinin güzelliğinden saçının bal rengi bir şelale gibi olduğundan gözlerinin ateş saçan, güneş gibi parlak sıcacık bir okyanus gibi olduğundan bahsediyor muyum hiç? | Open Subtitles | أنت لا تسمعني أثرثر عن جمال إبتسامتها كيف أن شعرها كشلّال من الحرير والعسل كيف أن عيناها تبدو كبحر جنوبي دافيء قٌبل بالنيران ، و الشروق الذهبي أنا لا أذكر حتى كيف تبدو |
Zengin insanların sembolü gülümsemesinin güzelliğine bak! | Open Subtitles | هذه علامة جمال في الواقع ، أنظر إلى إبتسامتها ! |