Evet, bir yelkenli onu kanalda görmüş. | Open Subtitles | أجل قارب إبحار شاهده خارح من القنال إنه قرش الثور , شديد العدائية |
Çok geçmeden Avrupalılar büyük, yelkenli gemilerle geldiler. | Open Subtitles | وبعدها وصل الأوربيين في سُفن إبحار كبيرة |
Basit bir yelkenli tekneyi aldık ve uzun ağır bir şeyi çekmeyi denedik ama gemiyi ön ve arkaya çevirdikçe kaybettiğimiz iki şey şunlardı: Çekme gücü ve yönü. | TED | قمنا فقط بأخذ قارب إبحار بسيط وحاولنا جر شيء طويل وثقيل، لكن ونحن نغير الاتجاه ذهابا وإيابا، ما فقدناه كان أمرين: كنا نفقد قوة الجذب والتوجيه. |
Uzlaşma teklifini kabul ettim, Nicholas. Sen haklıydın. yelken açacağım, bilirsin, yelken. | Open Subtitles | قبلتُ بعرضك، كنتَ محقاً، سأقوم برحلة إبحار |
Volendam'da iki gün içinde bir yelken yarışması olacak. | Open Subtitles | هناك منافسة إبحار ستحدث .خلال يومين في فولندام |
Bu hafta bir kaç Tekne dersine katıI. | Open Subtitles | أخذت دروس إبحار إضافية هذا الإسبوع . بعض الشعور المندفع قليلا |
28 dakika sonra görüşürüz. - İyi yolculuklar. | Open Subtitles | "أراك خلال 28 دقيقة، إبحار فضائي موفق" |
Fakat yelkenli teknenin yeni özellikleri. | TED | إنها خصائص جديدة لقارب إبحار. |
10 metrelik bir yelkenli tekneyiz, Mistral. | Open Subtitles | نحن في القدم 32 , قارب إبحار, ميسترال |
Videoda gösterdiğim gibi ilk olan yelkenli teknenin yörüngesini daha iyi kontrol edebiliyor olmamız veya elimizin hiç kelepçeli olmaması yani hiç rüzgarla karşı karşıya kalmıyor olmamız, iki taraftan da rüzgarı her zaman yakalayabiliriz. | TED | وبالتالي أول شيء كما أريتكم في الفيديو هو أننا قد نستطيع التحكم في مسار قارب إبحار بشكل أحسن، أو قد نستطيع ألا نكون أبدا عكس اتجاه الريح، وهكذا لن نكون أبدا في مواجهة الريح، نستطيع دائما التقاط الريح من كلا الجهتين. |
Diğer nitelik ise şu: normal yelkenli bir teknenin kontra omurgası buradadır ve dümeni arkadadır, ve bu ikisi teknenin arkasında en çok direnç ve çalkantı yaratan şeylerdir, fakat bunda ne bir kontra omurgası ne de dümen olduğundan eğer bu gövde tasarımı üzerinde çalışırsak umuyoruz ki geliştirir ve daha az dirençle karşılaşırız. | TED | خاصية أخرى هي: قارب إبحار عادي برافد مركزي هنا ودفة في الخلف، وهذان الأمران هي ما يخلق جلّ المقاومة والاضطراب خلف القارب، لكن لأن هذا القارب لا يتوفر لا على رافدة مركزية ولا دفة، نأمل أنه إن واصلنا العمل على تصميم هذا الهيكل يمكن أن نحسن ونتوفر على مقاومة أقل. |
yelkenli, rüzgar yönüne! | Open Subtitles | إبحار إلى مهبّ الريح |
- yelkenli takımımız mı vardı? | Open Subtitles | هل لدينا فريق إبحار ؟ |
Gerçekten daha önce hiç yelkenli gemiye binmemiştim. | Open Subtitles | لم أركب قارب إبحار من قبل |
Serbest kalınca, kendini hayatının aşkına kanıtlayabilmek için Dünya etrafında yapılan bir yelken yarışmasına katıldı. | Open Subtitles | "وعندما أُطلق سراحه، دخل سباق إبحار حول العالم ليثبت قدْره لحبّ حياته" |
Kayak kazalarında ani bir artış var, buzulda kaybolan birisi Kara denizde boğulan birisi, bir yelken kazası ayrıca 5 ölümcül kalp krizi, son merhalede iki kanser vakası dört devasa beyin tümörü. | Open Subtitles | سلسلة مفاجئة من حوادث التزلج ...اختفاء واحد على رقاقه الثلج ...غرق واحد في البحر الأسود حادثة إبحار مؤسفة ... ...علاوه علي خمسة سكتات قلبية مميتة وصولاً لإثنين بالسرطان ... |
Buradan engelsiz şekilde yelken açacağım. | Open Subtitles | إبحار سلس.. حتى اخرج من هنا |
"En iyi 2 kişilik yelken takımı. | Open Subtitles | "أفضل فريق إبحار من رجلين... |
Tekne kazansındaki sahte ölümümü tezgahladığımda 15 yaşındaydım. | Open Subtitles | كنت بالخامسة عشر حين زيَّفت موتي بحادث إبحار |
İyi yolculuklar, Hawk. | Open Subtitles | إبحار سعيد , يا (هوك)ْ |